Etha: Turan “Halk adaletsizliğe karşı sokakta”

Gezi Parkı direnişi için halkın adaletsizliğe karşı sokakta olduğunu belirten YSGP Eş Sözcüsü Sevil Turan, “Yaşananlar devlet terörünün bir parçasıydı” dedi. Forumların da doğrudan demokrasi pratikleri olduğunu kaydeden Turan, onur ve özgürlük ayaklanmasının barış süreci için de bir milat olduğunu ifade etti.

sevil turan

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (YSGP) Eş Sözcüsü Sevil Turan, Gezi direnişini ETHA’ya değerlendirdi. Eylemlerde yaşanan sert polis saldırılarını, HDK’nin süreçteki etkisini ve forumların geleceğini değerlendiren Turan, “Yaşananlar devlet terörünün bir parçasıydı” dedi. Turan’a göre, Gezi Parkı’nda kurulan komün hayat ise kapitalist sistemin dayattığı üretim tüketim alışkanlıklarının karşısında çok önemli bir yaşamsal deneyim oldu. Turan, Gezi Parkı direnişinin çözüm sürecini toplumsallaştırdığını da kaydetti.

‘HALK ADALETSİZLİĞE KARŞI SOKAKTA’

İki buçuk ay önce başlayan Gezi Parkı süreci bugün devam ediyor. Siz neler düşünüyorsunuz? İnsanları bu kadar sokağa döken neydi?

27 Mayıs’ta sadece 1 ağacın sökülmesiyle başlayan sürecin buralara gelebileceğini kimse tahmin etmemişti. Süreç ekoloji meselesinden doğdu ve demokrasi ve özgürlükler mücadelesine dönüştü. Gezi’ye farklı bakış açıları oldu ama ben Gezi’yi aşmak terimini kullanmayı istemiyorum. Çünkü her şeyin özünün bu 3 ağaç meselesi olduğunu düşünmemizin önemli olduğunu düşünüyorum.

Neden önemli? Çünkü orada canlıların korunması halkın kente sahip çıkmasının sembolüydü. Yerel yönetimlerde katılımcı bir mekanizma isteğinin sembolüydü. Merkezden dikte edilen kararların içinde olmak değil o kararları kendisi alabilmek… Tam da demokrasinin sembolüydü.

Hükümetin itham ettiği söylemlerin ötesinde bir görüntüyle karşılaşıyoruz. Yüz binlerce insan ekolojiye ve doğaya sahip çıkmak, polis şiddetine ve adaletsizliğe karşı çıkmak için sokaktaydı. Şimdiye kadar apolitik olarak değerlendirilen ancak siyaseti başka bir yerden kurgulamayı isteyen bir kuşağın sokağa çıkmasıydı. Siyaset yapmayı bu şekilde örgütlemenin bir başlangıcı olarak değerlendiriyorum.

Polisin eylemcilere sert müdahaleleri var. Değişik illerde 5 ölüm yaşandı. Polis şiddeti hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Bunu daha önce de gördük. Bir süre önce 1 Mayıs kutlamalarında gördük. İktidarın demokrasi kültürünün ne olduğunun gösterdi. Demokratik hakkını kullanan insanlara hükümet eliyle devlet terörü uygulandı. Bu devlet terörünün hiçbir yasal dayanağı yok.

‘HDK MÜCADELEYE ÖNEMLİ KATKILAR KOYDU’

Halkların Demokratik Kongresi’nin süreçteki etkisini nasıl yorumlayabilirsiniz?

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden yorumlayıp HDK ile devam etmek daha doğru olacaktır. Bizim partimiz 6 ay önce kuruldu. Kurulduğunda biz şunu ifade ediyorduk: Başka bir siyaset eşitliğinin olduğu bir dünya kurmak, bunu önce kendi partimizden yapmak. Bunun da amacı şuydu: Mevcut siyasal sistemde ve mevcut bürokratlar üzerinden yürüyen ve katılımcı olmayan bir demokratik siyasi yapı yerine; siyasetin sokakta olduğu, insanların bire kararlar aldığı, değiştirebildiği, dönüştürebildiği ve herkesin buna dâhil olabildiği, ötekileştirilemediği bir siyasal sistemden bahsettik. Gezi’de tüm bunlar gerçekleştirildi. Doğal olarak bizim partimiz de, HDK de bu sürecin parçası olarak yer aldı. Demokrasi mücadelesinin önemli bir unsuru olarak mücadeleye katkısı oldu.

‘DEMOKRASİNİN ÖZÜ GERÇEKLEŞTİRİLİYOR’

Forumlarda halkın isteklerini konuşması yeterince etkili olacak mı? Oluşturulan sivil örgütlenmeler sizce doğru bir adım mı?

Bu Gezi’nin ne olduğunu gösteren ciddi bir adım. Çünkü sokağa çıkan insanlar Gezi’yi geri almak için çabalayan, direnen insanlar. Sonra da Gezi’de günlerce nöbet tutan insanların tek dertlerinin başka bir siyasi yapı, daha gelişmiş bir demokrasi istemelerinin göstergesiydi.

Gezi’ye yine bir polis saldırısıyla, halkın olan alan boşaltıldıktan sonra tabii ki bu direniş kültürü; başka demokratik zeminlerde devam edecekti. Parklarda yapılan bu forumlar da bunun göstergesi. İnsanların iktidarı eleştirme mekanizmalarına katıldığı, yerel yönetimlerin güçlendirildiği, yerel seçimlere yönelik bazı taleplerin iletilebileceği bir çalışma alanı yaratabilmek. Ve bunun mahallelerden örgütlenmesi çok anlamlı bir girişimdir. Katılımcı demokrasinin örgütlendiği yer olarak forumları görüyoruz.

‘HALK SİYASETİN KENDİSİNİ YAPIYOR’

Siyasi partileri itici bulan ya da bu şekilde siyaset yapan yapılara mesafeli duran, bu yapılara karşı yaklaşmak istemeyen kesimler şimdi siyasetin kendisini yapmaya başladı. Bu açıdan örgütlü siyasetle örgütsüz siyaset arasındaki ayrımı yapmak çok doğru olmayacaktır. Doğrudan bir siyasi partinin üyesi olmak anlamında değil bu. Gezi’de olduğu gibi herkesin eşit olarak katıldığı bir yapı üzerinden ilerlemesi daha uygun olacaktır.

‘SÜREÇ SİYASİ PARTİLERİ ETKİLEYECEK’

Sosyalist hareketi nasıl buldunuz süreçte?

Sosyalist hareketin yansımalarını önümüzdeki süreçlerde daha net olarak göreceğiz. Bire bir değerlendirme yapmak şu anda zor. Genel anlamda siyasetin yapısını değiştiren algı olduğunu çok net görüyoruz. Çünkü burada bazı kodlar vardı. Bunları görmek gerçekten çok önemliydi. Bir, ekolojik siyasetin belirgin olarak çıkması; iki, insanların sürekli bir arada olabilecekleri yapılar ve direnişler örgütlediğini görebilmek çok önemli. Çok uç kutuplarda olan insanlar bir araya gelebildiler.

Aynı zamanda siyasetten uzak duran insanların park forumları gibi demokrasi mekanizmaları üzerinden siyaset yapmaya başlamaları çok önemli bir işarettir. Bu tip olguların hepsi ilerleyen süreçlerde siyasi partilerin yapılarını etkileyecektir. Etkinlenmeyenlerin de kemikleşerek bir tarafta duracağını düşünüyorum.

‘ÖTEKİLER ALANLARA ÇIKTI’

Bir diğer önemli şey şimdiye kadar siyasette ötekileştirilen, ayrıştırılmaya uğrayan bazı siyasi aktörlerin de net olarak çıkmasıydı. Kadınlar, LGBT bireyleri, ekolojistler… Bunlar siyasi ayrımcılığa en çok uğrayan kesimler. Diğer yandan Gezi sürecinde aktif olarak yer alan Antikapitalist Müslümanlar… Çok farklı kesimden insanların orada bulunmaları önemliydi. Tüm bu kesimler şu andaki mevcut siyasi yapılar ve partileri de etkileyecektir.

BAŞKA BİR YAŞAM MÜMKÜN

Parklarda, meydanlarda oluşturulan küçük komün hayatlar sizce sosyalist bir Türkiye’nin ilk adımları olabilir mi?

Buradaki örnekler, başka bir siyasi yapının ve yaşam biçiminin mümkün olduğunu gösterdi. Gezi, ekoloji meselesinden çıktı ama en önemli sorunlardan bir tanesi de kapitalist sistemin dayattığı unsurlara karşı bir direniş olmasıydı. Bir de bunu kapitalist sistemin içinde çalışan beyaz yakalıların çok yoğun bir şekilde alanda olmasıyla gördük. Kanyon’da AVM karşıtı bir eylem günlerce sürdürüldü. Bu semboller şunu gösteriyor; Kapitalist sistemin bize dayattığı üretim-tüketim alışkanlıklarının bir şekilde dönüştürülmesi gerektiğinin çok yeterli olmadığını ve insanların yaşam biçimlerine dayatılanlara karşı başka bir yaşam biçiminin deneyimlediğinin ilk göstergesi oldu.

‘HALK KENDİ MEDYASINI YARATTI’

Süreçte birkaç medya kurumu dışında medyaya tepkiler artıyor. Siz neler düşünüyorsunuz?

Medya çok önemli bir unsurdu. Dönüştürülen şeylerden bir tanesi de medyaydı. Medyanın sürekli olarak yanıltıcı bir şekilde meselenin üzerini örtmeye çalışması ama insanların bu medya kanalları üzerine baskı yaparak dönüştürmeye ve kırmaya başlaması cidden umut verici bir durumdu.

Diğer yandan sosyal medya ve alternatif medya kanallarının burada güçlenmesi çok önemliydi. Alternatif medyanın önemini bir kez daha gördük. Halk aslında kendi medyasını yarattı.

‘GEZİ, BARIŞ SÜRECİ İÇİN MİLAT’

İkincisi bu hareketin samimiyeti bazı şeyleri değiştirdi. Özellikle barış sürecini Türkiye’nin en önemli siyasi sorunu olarak görmemiz çok önemlidir. Bu işin toplumsallaşması noktasında, demokratik olarak barış sürecinin, çözüm sürecinin yürümesi noktasında Gezi de bir milattı. Lice katliamından sonra binlerce insanın beraber yürümesi, yalanların insanlar tarafından fark edilmesi ve bir arada durma isteği çok önemli bir olguydu. Bu nedenle bu bize umut veriyor. Önümüzdeki siyasi yapının ve siyasetin bu şekilde değişeceğini şimdiden görebiliyoruz.

Mehmet Nabi Batuk-Derya Barış
05 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız;etha.com.tr