Etha: TMŞ gayriresmi DNA bankası kuruyor

130616-gözaltı.hlarge

Gülsuyu ve Gazi mahallelerinden gözaltına alınan devrimcilerden Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde zorla DNA örneği alındı. Daha önce Gezi tutukluları da aynı işkenceye maruz kalmıştı. Bu uygulamayı yapan tek hastane, Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Gözaltına alınanlar DNA örneği vermeyi kabul etmediği için kuduz bölümüne alınarak elleri ters kelepçeli halde, kafalarına bastırılarak ve ağızları zorla açılarak bir sopa ile zorla tükürük örnekleri alınıyor.

Gözaltındaki kişiden DNA örneği alınması yasalarda olmasına rağmen, her durumda uygulanmıyor. Üstelik söz konusu yöntem ile susma hakkı ve aleyhine delil verme yasağı da ihlal edilmiş oluyor. Uygulama Anayasa Mahkemesi’ne de taşındı, ancak henüz sonuçlanmadı.

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde son olarak söz konusu işkenceye maruz kalan devrimcilerin avukatlarından Gülhan Kaya, hekimler hakkında TTB’ye başvuru yapacaklarını belirtti.

ETHA’ya konuşan Ezilenlerin Hukuk Bürosu avukatlarından Kaya, yasalara göre, cinayet gibi bir suçta DNA örneği kalmışsa ve bununla sanık arasında eşleştirme yapılması gerekiyorsa bu durumda DNA örneği alınabileceğini söyledi. Kaya, şöyle devam etti: “Ama bu her suç için kullanılabilecek bir yöntem değil. Hele de örgüt üyeliği için… Müvekkillerimizin tamamı örgüt üyeliği iddiasıyla alındı. Bu tamamen soyut bir kavram. Burada DNA örneği alınmasını gerektirir bir durum yok. Ama Terörle Mücadele Şubesi tarafından alınan herkesten özellikle DNA örneği alınıyor. Bununla gayriresmi bir DNA bankası oluşturulduğunu düşünüyoruz. Çünkü yasada yeri yok. Bu aynı zamanda fişleme anlamına geliyor.”

SUSMA HAKKI İHLAL EDİLDİ
Müvekkillerinin gözaltına alınınca susma hakkını kullandığını hatırlatan Av. Gülhan Kaya, “Bu, kendisinin istemediği bir delil alınamaz anlamına geliyor. Vücuttan örnek alınması da susma hakkını ihlal eden de bir uygulama” dedi.

ALEYHİNE DELİL YASAĞI DELİNDİ

Av. Kaya, ayrıca bu yöntem ile zorla aleyhine delil yaratıldığını söyledi. Oysa Anayasa ve ceza kanununun “hiç kimse kendi aleyhine delil veremez” dediğini hatırlatan Kaya, aleyhine delil yasağının da bu şekilde delinmiş olduğunu aktardı.

Kaya, Gezi direnişi nedeniyle gözaltına alınanlara da aynı yöntemin uygulandığını hatırlatarak, bu yöntemin sadece Haseki Hastanesi’nde yapılabildiğine dikkat çekti. Av. Kaya, Çağlayan’daki Adli Tıp’ta hekimlerin “hasta örnek vermek istemiyorsa müdahale edemeyiz” diyerek doğru bir karar verdiğini, bu nedenle artık gözaltına alınanların sadece Haseki Hastanesi’ne götürüldüğünü söyledi. Kaya, buradaki hekimler hakkında TTB’ye başvuru yaptıklarını ve şikayetlerini yineleyeceklerini aktardı.

Av. Gülhan Kaya, aynı zamanda uygulamanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını, davanın henüz sonuçlanmadığını söyledi.

10 Ekim 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; http://www.etha.com.tr