Etha: ‘ÖDP’lilerin perspektifleri homofobiye engeldir’

ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, parti içerisinde LGBT mücadelesinin ayrı bir alan olarak görülmediğini söylüyor. ÖDP üyelerinin bakış açıları gereği partide homofobi olamayacağını savunan Taş, “LGBT’lerin gerçek anlamda özgür olmadığı bir sosyalizmden bahsetmek çok doğru değil” diyor.

alpertas

“Solun LGBT ile imtihanı” başlığı altında gerçekleştirdiğimiz dizi söyleşilerin 4. konuğu Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Eş Genel Başkanı Alper Taş. ÖDP’nin cinsiyetçi olmayan sosyalizm anlayışı ile LGBT’lerin özgür olabileceği bir dünya mücadelesini içerdiğini savunan Taş, parti içerisinde LGBT mücadelesinin ayrı bir alan olarak görülmediğini ifade ediyor.

LGBT hareketiyle örgütlü bir ilişkilerinin olmadığını da belirten Taş, ÖDP üyelerinin hayata bakışlarının parti içerisinde homofobiye fırsat tanımadığını öne sürüyor.

‘ÖZGÜRLÜKÇÜ PERSPEKTİF LGBT’LERİ KAPSIYOR’

LGBT meselesine ilişkin ÖDP’nin yaklaşımını açıklar mısınız?

Özgürlük ve Dayanışma Partisi’nin kurulumunda bir sosyalizm tarifi vardır. Sosyalizm amaçlı bir partidir, bu anlamda sosyalizm programının önemli bir başlığı da anti cinsiyetçi, cinsiyetçi olmayan sosyalizm doğrultusundandır. O yüzden her türlü ezilme biçimine karşı olduğundan dolayı, özgürlükçü bir sosyalizm perspektifine sahiptir. Anti cinsiyetçi yönelimi, cinsiyetçi olmayan sosyalizm anlayışı zaten LGBT bireylerin de eşit özgür yaşayabileceği bir dünyayı kurmayı mücadelesinin bir parçası olarak görür.

Tüzüğünüzde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine ilişkin herhangi bir madde var mı?

Sadece “Her tür cins ayrımcılığına karşı tutum alır” şeklinde programda maddeler var. Çok özel olarak vurgular yok.

‘LGBT PARTİNİN ÖZEL OLARAK MESELESİ DEĞİL’

Peki, ÖDP’nin LGBT hareketi ile bir ilişkisi var mı? Varsa bu ilişkiyi nasıl tanımlarsınız?

Çok doğrudan bir ilişkisi yok, birkaç kaç üyemizin bu tarz derneklerde olduğunu biliyoruz. Şu ana dek örgütlü bir düzeyde derneklerle bir ilişki kurduğumuz söylenemez. Bazen aktivitelerine destek veriyoruz, katılmaya çalışıyoruz ama LGBT örgütleriyle doğrudan bir ilişkimiz yok.

Bu durumda ÖDP içerisinde yürüyen bir LGBT çalışmasından bahsedemeyiz o halde…

Yok bahsedemeyiz. Parti içerisinde LGBT bireyleri var ama bu meseleyi partinin özel bir meselesi haline getirmiyorlar. Parti de bu meseleyi bir kadın koordinasyonu ve bir gençlik mücadelesi gibi bir ekolojik mücadele gibi bir başlık altında ele almıyor. Doğrusu budur. Ben sana yalan şeyleri söyleyemeyeceğim. Gerçekliğimiz budur yani.

‘ALANI TANIMAK VE SORUNLARA MÜDAHİL OLMAK GEREK’

Peki LGBT mücadelesine ilişkin önünüze koyduğunuz somut planlar var mı? Heteroseksizme karşı mücadele güncel siyasetinizde yer tutuyor mu? Yoksa bile planınız, sizce ne yapılabilir?

Bu alanda mücadele yürüten örgütleri tanımak, bilmek mücadeleleri ve sorunları ile ilgilenmek gerekir. Yaşamın her alanında yaşadıkları sorunlara duyarlı olmak sanırım ilk yapmamız gereken başlangıç noktası budur. Alanla ilgilenmek, izlemek ve sorunlara müdahil olmak gerekir.

‘ÖDP ÜYELERİNİN BAKIŞ AÇILARI HOMOFOBİYE ENGEL’

Parti, kurum içerisinde homofobik ve transfobik bir tutumla karşılaştığınızda ne yapıyorsunuz? Hangi mekanizmaları işletiyorsunuz? Homofobi ve transfobinin parti içinde bir yaptırımı var mı? Parti içindeki homofobiyle mücadele konusunda neler yapıyorsunuz?

Bu konuda özel bir gündem yapmıyoruz. Ama ÖDP üyelerinin genelde dünyaya, hayata bakış açıları, sosyalizm kavrayışları cinsiyetçi söylemlerin, perspektiflerin parti içerisinde yer almasına ve dışarıya doğru bir yansıma olarak ortaya çıkmasına engeldir. Bir birikim ve olgunluk vardır ÖDP üyelerinde. ÖDP üyeleri bu konularda sosyalist perspektif manasında farklı kimliklere saygı onları eşit görme ve toplumsal alanda var olması konusunda asgari duyarlılığa sahipler. O yüzden LGBT bireylerinin yaşadıkları sorunları da önemseyen ve mağduriyetleri gören bir yerdeler.

‘LGBT’LERİN ÖZGÜR OLMADIĞI BİR SOSYALİZMDEN SÖZ EDİLEMEZ’

Sosyalizm deneyimlerinin eşcinselliğe ve translığa dönük yaklaşımları konusunda bilginiz var mı?

Sovyet sosyalizminin yenilgisi ve ortaya çıkardığı sonuçlardan hareketle baktığımızda biz bu sosyalizm anlayışının önemli kazanımlar getirmekle birlikte özgürlükçü perspektifinin zayıf olduğunu bürokratik bir yönelime sahip olduğunu düşünüyoruz. Demokratik bir planlaması olmadığı, merkeziyetçi olduğu, anti-militarist olmadığı, ekolojist temellerinin sağlam olmadığı ve aynı zamanda cinsiyetçilikten uzak olmadığını pratik olarak gördük. Bu anlamda Sovyet sosyalizminin çok geniş bir sosyalizm perspektife sahip olduğunu söyleyemeyiz. LGBT’lerin gerçek anlamda özgür olmadığı bir sosyalizmden bahsetmek çok doğru değil. Bu manada Sovyetler Birliği pratiğinin de en genel anlamıyla bu konularda çok gelişkin pratiği olduğu hükmünde değiliz ama çok derinlemesine bir araştırma olduğu söz konusu değil.

Yıldız Tar
16 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; etha.com.tr