Etha: ’90 kuşağı zorbalığa karşı isyan etti’

Çapulcu Gençlik Yaz Kampı’nda konuşan Serkan Gündoğdu, “Haziran ayaklanmasının koşullarını emek-sermaye, devlet-halk çelişkilerinde, AKP’nin muhafazakar politikalarında ve piyasalaşma oluşturmuştur” derken, İlke Başak Baydar ’90 kuşağının’ zorbalığa karşı isyan ettiğini kaydetti.

BALIKESİR- Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) düzenlediği Çapulcu Gençlik Yaz Kampı’nda “Çapulcunun Siyasi Kılavuzu” paneli gerçekleştirildi. Serkan Gündoğdu ve İlke Başak Baydar’ın konuşmacı olarak katıldığı panelde Gezi isyanını yaratan koşullar ve direnişin öğrettikleri tartışıldı.

‘GEZİ İSYANI NEDEN ÇIKTI?’

Serkan Gündoğdu, Gezi isyanının nedenlerinden biri olarak piyasalaşmayı gösterdi. Topluma yararlı işlerin piyasalaştırıldığını ve devlet-halk çelişkisinin arttığını kaydeden Gündoğdu, bu uygulamaların Gezi isyanının toplumsal temelleri olduğunu belirtti.

‘EMEK-SERMAYE ÇELİŞKİSİ, MUHAFAZAKARLAŞMA…’

Gündoğdu AKP’nin muhafazakar politikalarının da Gezi isyanının nedenlerinden bir diğeri olduğunu belirterek, AKP’nin içki yasağı, kürtaj yasağı ve cinsel hayatı denetleme politikalarını hatırlattı. Gündoğdu, Gezi direnişinin nedenlerini saymaya, emek-sermaye çelişkisinin keskinleştiğini belirterek devam etti. Gündoğdu, güvencesizleştirme, esnek çalışma ve taşeronlaştırma politikalarını hatırlattı.

Ayaklanmanın bir gençlik ayaklanması olduğunu ifade eden Gündoğdu, “Ayaklanmaya 90′lar kuşağı önderlik etti. Öğrenci gençlik çok yoğun olarak katıldı” dedi. Öğrenci gençliğin de artık bir küçük burjuva tabaka olmadığını da vurgulayan Gündoğdu, “Öğrenci gençliğin büyük bir kısımı artık sınıf atlama imkanını kaybetti” şeklinde konuştu.

‘PROLETERYA SADECE MAVİ TULUMLU İŞÇİLER DEĞİLDİR’

Beyaz yakalı işçilerin proleteryaya dahil olduğunu da belirten Gündoğdu, sözlerine şöyle devam etti: “Proleterya dediğimiz sadece fabrikada mavi tulumuyla çalışan işçiler değildir. Ücret karşılığı sermaye üreten herkes proleteryadır. Proleteryanın kendi içerisinde katmanları elbette vardır ancak proleterya bir bütün olarak bu katmanların toplamıdır.”

Ayaklanmanın bütününe bakmak için Taksim ve Kızılay’a bakıldığı kadar, Gazi Mahallesi ve Mamak’a bakılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Gündoğdu, “Demek ki işçi sınıfının, halkın en yoksul kesimi çeperlerden ayaklanmaya katıldı. Gazi’deki, 1 Mayıs’taki 50 bin kişilik yürüyüşleri başka türlü açıklayamayız” diye devam etti.

‘AYAKLANMA DÜNYASAL KARAKTER TAŞIMAKTADIR’

Gündoğdu, Haziran ayaklanmasının halkın bütün sınıf ve tabakalarının içinde yer aldığı, emekçi karakterinin güçlü olduğu politik özgürlük talebinde birleşen bir halk ayaklanması olduğunu ifade etti.

Ayaklanmanın bütün dünyadaki ayaklanma zincirlerinin bir parçası olduğunu söyleyen Gündoğdu, “Piyasalaşmaya, burjuva demokrasisinin güdük biçimlerinin bile yok edilmesi, emek-sermaye ve devlet-halk çelişkisinin gelişmesi dünyasal karakter taşımaktadır” dedi.

’90 KUŞAĞI ZORBALIĞA KARŞI İSYAN ETTİ’

Gündoğdu’nun ardından söz alan Baydar, üniversite gençliğinin okurken bir yandan çalışmak zorunda olduğunu ifade etti. Liseli gençliğin ayaklanma sürecine doğrudan katıldığını hatırlatan Baydar, sözlerine şöyle devam etti: “Öğrenci gençlik dışında, semtlerden de yoğun bir gençlik katılımı vardı. ’90 kuşağı, darbenin ardından apolitik olarak yetişen değil, apolitik olmaya zorlanan bir kuşaktır.”

Sınav sistemleri ve artan savaş koşullarında yetişen ’90 kuşağının’ kendi geleceksizliğiyle yüzleşen ve üzerindeki zorbalığı yıkmak için isyan eden bir kuşak olduğunu belirten Baydar, “Burjuvazinin bizi geleceksizliğe sürüklemesi çoğumuzun ortak kaderi. Bu kader birliği bizi işçi sınıfıyla bir kader birliğine de itiyor” diye belirtti.

26 Ağustos 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız;etha.com.tr