DHA: Gezi Davası yarına ertelendi

Gezi Parkı olaylarına ilişkin sanıkların bazılarının 1 Haziran 2013 tarihinde Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii’ne girenlerin de bulunduğu 7′si yabancı uyruklu 255 tutuksuz sanığın yargılanmasına başlandı.

İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Mayıs ayı boyunca Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri görülecek davanın ilk duruşmasına çoğunluğu üniversite öğrencisi 32 sanığın yanı sıra müştekilerden Ali Çezik ile taraf avukatlar katıldı.

Sanıkların “2911 Sayılı Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet”, “görevi yaptırmamak için direnme”,”kamu görevini usulsüz üstlenme ve kamu malına zarar verme”, “Özel kiyafetleri usülsuz kullanma”, “suçluyu kayırma” “ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme” ve ” hırsızlık” gibi suçları işledikleri iddiasıyla 1 yıl ile 11 buçuk yıl arasında değişen hapis cezaları istemiyle yargılandıkları davada kimlik tespitinin ardından savunmalarının alınmasına geçildi.

53 YAŞINDAKİ SANIK: AĞAÇ MESELESİNDEN DOLAYI EYLEME GİTTİM

Duruşmada ifade veren sanıklardan Levent Keskin polis müdahalesi başladığında en güvenli yerin polisin yanı olduğu için polislerin yanına gittiği belirterek, “Müdahale olduğunda en güvenli yer diye polisin yanına gittik en güvenli yerden sonra bizi buraya getirdiler” dedi. Keskin’in bu cümleleri duruşmada gülüşmelere sebep oldu. Keskin’in ardından söz alan bir diğer sanık 53 yaşındaki Hüseyin Kavak, gözaltında polislerin kendisini darp ettiğini ifade ederek, “O ağaç meselesinden dolayı eyleme gittim. Ağaç ve insan sevdalısıyım. Gazdan etkilendiğim için ayran içiyordum, o sırada beni gözaltına aldılar” diye konuştu.

“BİZ ORTAÇAĞ HAKİMİ DEĞİLİZ”

Ezilenlerin Sosyalist Partisi(ESP) İstanbul İl Yöneticisi Goncagül Telek ise yapılan eylemlerin haklı, demokratik bir eylem olduğunu söyleyerek, olaylar neticesinde 8 kişinin ölüp, binlerce kişinin yaralanıp haklarında dava açıldığını ifade etti. Taksim Meydanı’nda yürüdüğü esnada gözaltına alındığını belirten Telek, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini kaydetti. Telek’in avukatı Oya Meriç Eyüboğlu müvekkilinin ifadelerinin duruşma zaptına ifadesinin eksik geçtiğini, böylelikle sanık ifadesinin yanlış anlaşılabileceğini söyledi. Bunun üzerine mahkeme hakimi Yener Yıldırım ise , “Biz Ortaçağ hakimi değiliz. Goncagül hanımdan ikrar almaya çalışmıyorum. İfadeleri birebir geçemeyebilirim” diye konuştu.

“İBADETHANEYE KASTEN TECAVÜZ EDİLMİŞTİR”

Duruşmada söz alan müşteki Ali Çezik, davaya katılma talebi olduğunu söyledi. Çezik’in katılma talebine duruşma salonunda bulunan avukatlar tepki gösterdi. Bunun üzerine yeniden söz alan Çezik, “Katılma talebinde bulunmak için illa maddi bir zarar olması gerekmez. Bezmialem Valide Sultan Camii’ne yapılan hakaret suçundan dolayı manevi zarar gördük. İbadethaneye kasten tecavüz edilmiştir. Bir camiye ayakkabı ile girmek hakarettir” dedi. Sanık avukatları müşteki Ali Çezik’in davaya katılma talebinin mahkemece reddedilmesini istedi. Mahkeme, tüm sanıkların ifadesinin alınmasının ardından Çezik’in katılma talebini karara bağlayacağını belirtti. Duruşma diğer sanıkların ifadesinin alınması için yarına ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İddianamede, 31 Mayıs 2013 günü Gezi Olayları’nın devamında eylemcilerin Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii’ne girmek istedikleri, Cami müezzini Fuat Yıldırım’ın grubun içeri girmesine engel olmaya çalıştığı, Yıldırım ve caminin güvenlik görevlisinin kırılan kapının arkasına kalaslar koyarak eylemcilerin içeriye girmesini engelledikleri ifade edildi. Ertesi gün 1 Haziran 2013 tarihinde ise eylemcilerin, cami kapısının açık olmasından faydalanarak içeri girdikleri , camideki ayakkabılıkları ters çevirerek tezgah gibi kullanmaya çalıştıkları, motosikletli kişilerin camiye sürekli ilaç taşıdıkları, tıbbi atık ve içeride yiyecek içecek artıkları ile içerinin kirletildiği, cami içine zarar verildiği, cami içindeki güvenlik kameraları ile minber kısmında Arapça yazılar bulunan perdelerden bir kısmını çaldıkları, daha sonra polisin yaptığı incelemede, pencere önünde içi boş ezilmiş halde bira kutusu ile müezzin bölümünde boş sigara kutusu, söndürülmüş sigara izmaritleri bulunduğu, eylemcilerin caminin dışına da zarar verdikleri kaydedildi. İddianamede ayrıca cami içindeki kamera görüntülerinin çözünürlüğünün düşük olduğu, Foto Film Şubesindeki iyileştirme çabalarına rağmen Bezmi Alem Valide Sultan Cami’nde bulunan sanıklardan Emre Öztürk’ün elindeki kutudan ne içtiğine yönelik bir tespitin yapılamadığı belirtildi.

1 YILDAN 11 BUÇUK YILA KADAR DEĞİŞEN HAPİS CEZASI İSTEMİ

16 Haziran günü Taksim Ramada Otel önünde eylemci bir grubun taşkınlık yaparak kolluk görevlilerine taş attıkları, otelin giriş katında usulsüz ve revir kurdukları anlatıldı. Otele giren kolluk kuvvetlerinin, üzerlerinde doktor üniforması bulunan kişileri yakaladıkları, yapılan araştırmada şüphelilerin temin ettikleri ilaçlarla yaralanan eylemcilere sağlık yardımı yaptıklarının anlaşıldığı, doktorluk mesleğine ait üniformaları yetkileri ve sıfatları olmadan alenen başkalarını yanıltıcı şekilde kullandıklarını, usulsüz olarak kamu görevini üstlendikleri ileri sürüldü. Sanıkların “2911 Sayılı Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet”, “görevi yaptırmamak için direnme”,kamu görevini usulsüz üstlenme ve kamu malına zarar verme” “Özel kıyafetleri usulsuz kullanma”, “suçluyu kayırma” “ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme” ve ” hırsızlık” gibi suçları işledikleri iddiasıyla 1 yıldan 11 buçuk yıla kadar değişen hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor.

Cem Tursun – Arzu Kaya

6 Mayıs 2014

Haberin kaynağı için tıklayın; dha.com.tr