Cumhuriyet: Savcı, “Namus borcumuz!”

Eskişehir Başsavcısı Çetingül, Korkmaz’ın organları için kaportacıda kutu yaptırma nedenlerini ve soruşturmadaki gelinen aşamayı anlattı.

ali-ismail

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Çetingül, dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın organlarını Adli Tıp’a göndermek için “kutu” yaptırdıklarını doğrularken, bunun nedenini “Parçalar özel kavanozlara konuldu. Yolda başına bir iş gelmemesi için ahşap kutu yaptırdık, onun içine koyduk” diye açıkladı. Korkmaz cinayetinin kendileri için “namus borcu” olduğunu ve çözeceklerini savunan Çetingül, “Medyadaki ilk görüntüler Ali İsmail’in dövüldüğü görüntüler değil. Yanlış bir adamı gözaltına almayı, tutuklamayı istemiyoruz. Kamuoyu hassas, biz de hassasız. Susmak çok zor, ama susmak zorundayız” değerlendirmesini yaptı.

Eskişehir Başsavcılığı, dünkü Cumhuriyet’te yer alan “Ali’nin organları için sanayide kutu” manşetimiz üzerine “…cesetten alınan materyal parçalarının usulüne uygun alınmayarak ve bilimsel çalışmaya elverişli olmayan şekilde ilgili Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği ileri sürülmüş ise de” bunun doğru olmadığı şeklinde düzeltme gönderdi. Düzeltmeye konu ifadeler ise haberimizde yer almıyordu. Bu nedenle aradığımız Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Çetingül, hem Ali İsmail Korkmaz’ın organları için sanayide neden kutu yaptırıldığına, hem de soruşturmada gelinen aşamaya ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Başsavcı Çetingül, Ali İsmail Korkmaz’ın Adli Tıp’a gönderilmek üzere alınan doku ve kan örnekleri için kutu yaptırıldığını doğrularken, “Kaportacıda galvaniz değil ahşap bir kutu..” yaptırıldığını söyledi. Faturada “galvaniz kutu” yazıldığını söylememiz üzerine Çetingül, şu açıklamayı yaptı:

“Faturada her ne kadar öyle yazılmış olsa da kutu ahşap. Ondaki maksat da şudur, parçalar özel cam kavonazlara konulup, özel sıvıyla, solüsyonla kapağı kapatılır. Bunu bir koliyle göndermeniz gerekir. Bu koliyi biz özel olarak orada (kaportacı) yaptırıyoruz. Alınan parçalar kutuya doldurulup gönderilmedi. Yolda başına bir iş gelmemesi için ahşap kutu yaptırdık, onun içine koyduk. Nüans bu. Biz bunu daha önce 100 defa, 1000 defa yaptık. Bu da aynı. Farklı bir şey değil. Daha önce yapıldığı gibi. Alınan numunelerin konulduğu kavanozun kırılmaması için koruma maksatlı.”

Eskişehir Başsavcısı Orhan Çetingül, “Keşke bizi arayıp böyle bir iddia var. Ne diyorsunuz diye sorsaydınız. Ali İsmail’in yakını, seveni olsam haberi okuduğumda çok rahatsız olurdum” diye sitem etti. “Haberi yazarken ben de rahatsız oldum. Fatura elimizde duruyorken, sayın savcının Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı’na gönderdiği yazısı varken, o yazıda kan ve doku örnekleri galvaniz kutuyla gönderildiğine ilişkin savcının imzalı yazısı duruyorken, bu olay doğru mu diye sorgulamak olabilir mi?” sözlerimiz üzerine Başsavcı Çetingül, “Hiç kimseye işini öğretmek durumunda değilim. Ama aramanızı beklerdim” karşılığını verdi.

‘İlk görüntülerdeki Ali değil’

Soruşturma dosyasındaki ifadelerin yayımlanmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren Başsavcı Orhan Çetingül, “Kafa karıştırılıyor. Hedef yanlış yere yönlendiriliyor. Medyada ilk ‘Ali İsmail Korkmaz’ın dövüldüğü görüntüler’ diye görüntüler yayımlandı. Onlar Ali İsmail’in dövüldüğü görüntüler değil. O görüntüye göre yola çıksaydık yanlış kişiler tutuklanmış olacaktı. Bu bizim namus borcumuz. Biz bu olayı çözeceğiz. Ama mağduriyet yaşatmak da istemiyoruz. Yanlış bir adamı gözaltına almayı, tutuklamayı istemiyoruz. Kamuoyu hassas, biz de hassasız. Bizim gösterdiğimiz hassasiyeti siz de gösteriniz. Susmak çok zor, ama susmak zorundayız” diye konuştu.

İlhan Taşçı
2 Ağustos 2013

Haberin kaynağı için tıklayınız: http://www.cumhuriyet.com.tr