Cumhuriyet: #diren sanat ‘edebiyatta üç nokta’

Editörlüğünü Cenk Gündoğdu’nun yaptığı Edebiyatta Üç Nokta, ‘Gezi Direnişi Özel Sayısı’ başlığını kapağına taşıdığı #diren sanat sayısıyla okurunu selamladı.

üçnokta

Editörlüğünü Cenk Gündoğdu’nun yaptığı Edebiyatta Üç Nokta, ‘Gezi Direnişi Özel Sayısı’ başlığını kapağına taşıdığı #diren sanat sayısıyla okurunu selamladı. Tüm araçlarıyla halkına şiddetle yaklaşan iktidar karşısında yaratıcılığını mizah ve ironi ile bal gibi zehir kullanan gençliğin edebiyatla kurduğu ilişkiden mürekkep ”Bu gerilimden umut beklenir mi?”, ”Bu mizahtan, ironiden edebiyat nasıl bir kazanım içinde olur” temel sorular üzerinden bir dosya hazırladığını ifade eden dergi; baskıya, zulme, zorbalığa karşı her cepheden Gezi Direnişi’nin içinde olanların bir aradalığıyla adeta Gezi ruhunu yansıtıyor.

Yeni sorularla sorular sorduran, farklı cephelerden olaylara yaklaşan Edebiyatta Üç Nokta 200 sayfalık bu özel sayısında dergiyi 4 bölümden inşaa etmiş. ‘Bu bir eylem değildir’ başlıklı yazısında Magritte’e gönderme yaparak direnişin sanatsal boyutunu ve yaratıcılığını ele alan Gündoğdu, sanattaki ironiyi ve bugünün şiirinin Gezi’deki yerini sorgulayarak şöyle diyor: ”Bugüne kadar her kuşak kendi içinden bir şairi, sanatçıyı eseriyle sembol kılarken Gezi’de gençliğin yaşarken gör(e)mediği ve metinleriyle tanıştığı şairlerin şiirleri bayrak yapıldı: II. Yeni. Oysa 60′larda Behramoğlu, Özel; 70′lerde Telli; 80′lerde Nevzat Çelik, Emirhan Oğuz; 90′larda küçük iskender dönemin ruhunun şiirlerini sahiplendiği, taşıdığı isimlerdi. Gezi’deki bu durum; öncelikle ironiyle, deneyle şiire oturanlar için gerçek şiirin hayattan koptuğunda karşılığının olmadığının en büyük sağlamasıdır. Ardından da bugün şiir yazan hepimizin oraya ulaş(a)madığının üzücü bir resmidir. Şu soruyu kendimize sorabiliriz: E, peki ‘günümüz şiiri’ Gezi’de nerede idi? Sanat Gezi, sanatı orada tuttu ve yarattı yeni bir dille. Yapılanlardan imza değil iş akılda kaldı ve anonim bir dil çoğalarak, değişerek, abartılarak, düzeltilerek, değiştirilerek, her anlatımda yeniden yaratıldı. Evet kalan imza değil, işti. Sanatçı değil, sanattı bize bakan penceresiyle de gezi. ‘Anlamıyorsan modern sanattır’ en dikkat çekici, yaratıcı ve verili durumu özetleyen slogandı. Yani bu dili anlamıyorsan ortada olan da müzede sergilenene bakıp bakıp düşünceyle içinden geçtiğin bir tablodan, sanat malzemesinden farklı değildi(r). Durağan olan müze karşısında Gezi, yaratıcılığın her an kendini yeniden ürettiği bir büyük sanatsal mekândı, anlatan ve anlatma biçimiyle. Yaşananlar da sanatsal açıdan bir tür kolaj idi. Benzemezler, yan yana gelmezler, gazete kupürlerinden, dergilerden, kesilen hemen her şeyle yeni bir anlam yaratacak birlikteliğin içindeydi artık.”

Gezi Konuşmaları adlı bölümle açılan dergi, Memet Ali Alabora ile Eylem Aydoğmuş’un yaptığı söyleşi dikkat çekici tespit ve ifadeler barındırıyor. Gezi’deki baskıdan beri susmayı tercih eden Alabora, hedef gösterilmeye devam ederken ilk kez oyunu odaklı konuşmuş. Ahmet Şık kendisiyle yapılan konuşmada Gezi’nin iktidar için nasıl bir yenilgi olduğunu örneklerle dile getiriyor. Antikapitalist Müslüman hareketin başaktörü İhsan Eliaçık, ‘mülk Allah’ındır’ diyor ve abdestli kapitalistleri sert biçimde eleştiriyor kendisiyle yapılan söyleşide. Muhafazakâr yayın organlarınca hedef gösterilen, şiirimizin cesur kalemlerinden küçük İskender ile okur profilinin büyük çoğunluğunun başı çektiği Gezi Direnişi’ni anarşist bir yaklaşımla Özcan Erdoğan’a değerlendiriyor. Gezi’nin bileşenlerinden sosyalist siyasetin akla gelen isimlerinden ÖDP’nin Genel Başkanı Alper Taş’ın sürece dair öneri ve tespitleri dikkat çekici. Devrimci Müslüman hareketin sözcüsü Sedat Doğan, Gezi’deki ruhu ve orada orada olma sebeplerini detaylandırıyor, yapılan söyleşide. Antikapitalist Vicdan hareketinden Gökçe Değirmen, Gezi’nin emekçi birliktelğini ve sermaye karşıtlığını, emek mücadelelerini ifade ediyor konuşmasında. Çarşı ile yapılan özel söyleşide taraftar birlikteliğinin nasıl politize olduğu anlamlandırılıyor ve Gezi sürecinde yayımladıkları bildiriler de Dergide Gezi’nin sosyal, ekonomik, psikolojik boyutu farklı açılardan bakılan yazılarla analiz ediliyor. Ali Şimşek, Yeni Orta Sınıf adlı kitabında ele aldığı meseleyi Gezi ile derinlikli bir biçimde örneklerle ilişkilendiriyor. Eleştirel metinleri dikkat çeken imzalardan İsmail Mert Başat, Gezi’yi sanatsal bir olgu olarak değerlendiriyor. Eleştirmen, sosyolog ve akademisyen Zeki Coşkun, Sınır Çizgisi başlıklı yazısında Gezi Direnişi’ne yeni okumalarla yaklaşıyor. Şair Metin Kaygalak, Gezi’deki dili zamanın ruhuyla ilişkilendiriyor yazısında ve şaşırtıcı bir yaklaşımla örneklendiriyor. Genç kuşağın çimene çivi çaktığını şiirden örneklerle ele alıyor Emel İrtem. Uzun zamandır dergilerde karşılaşmadığımız Hüseyin Kıran,

Gezi’yi emek eksenli yeni bir okumayla oylumlı ve dataylı bir gözle değerlendiriyor. Cüneyt Uzunlar, ironinin sandalıyla denizlere açılıyor iskele: Gezi. Sezai Sarıoğlu, Gezi’yi eylem biçimi ve diliyle şiirsel bir dille dikkat çekici tespitlerle değerlendiriyor. Mustafa Bayram Mısır, süreci bir saat gibi adım adım değerlendiriyor oylumlu, altı çizilerek okunmayı hak eden incelemesinde son derece cüretkâr isyancı.

İtalyan gazeteci ve yazar Stella Morgana, Gezi’nin İtalya ve Batı’daki yansımasını, tespitlerini, yeni diktatörlük tanımını Nicola Verdarame’nin çevirisiyle paylaşmış. Zeynep Köylü, etkisi sürecek yazısında Deleuzyen bir yaklaşımla Gezi’yi ele alıyor, örneklendiriyor, şiirin imkânı ile okuru sarsıyor. Mehmet

Bekâroğlu, iktidarın salt imajdan ibaretliğini ve Gezi’nin bu makyajı silen güçlü yağmurlar olduğunu ve bunlar öncüydü diyerek engellenemeyecek şiddetini vurguluyor. Asuman Susam, direnişe katılan gençliği ve sınıfını analiz ediyor, incelikli bir yaklaşımla. Şair Veysel Çolak, bireyin toplusal hayatın içindeki konumunu Gezi’den örneklerle masaya yatırıyor. Abdullah Şevki, ‘TOMA’lara göğüs geren işte benim Zeki Müren’i başlığa taşıyan oylumlu analizinde direnişi farklı hareketlerle ve isyanlarla ilişkilendirerek örneklendiriyor. Alper Gencer, Gezi başladığı günlerde isyanın içinde olan bir şair olarak korkuyu ve ölümünü inceliyor. Nuray Sancar, Gezi Direnişi’ni emek ve sendikalar ekseninde berrak bir zihinle tartıyor, tartışmaya açıyor. Eleştirmen Ahmet Yıldız, şair ve yazarların yabancılaşmasını, duyarsızlığını Gezi Direnişi üzerinden örneklerle sertliğinden ödün vermeyen tavrı ile ele alıyor. Akademisyen Mesut Varlık, Gezi’yi çağın araçları, ruhu ve eylem biçimiyle değerlendiriyor. Akademisyen Cemal Salman Tuzluçayır’daki direnişi, baskıyı, şiddeti oylumlu ve derinlikli makalesinde çokboyulu olarak değerlendiriyor. Gül Yıldız Gezi Direnişi’ni anarşizm üzerinden okuyarak ve Chomsky’e uzanarak bizimle örneklerini paylaşıyor. Eleştirmen Mehmet Akif Ertaş, Devrim Dirlikyapan’ın Edip Cansever üzerine Gezi Düşünceleri başlıklı bölümde, şair ve yazarlara Gezi, umut, yaratıcılık ve sanat üzerinden sorular soruluyor. Ali Mert, Bedia Ceylan, Birgül Oğuz, C. Hakkı Zariç, Elif Sofya, Ethem Baran, Gökhan Arslan, Göktuğ Halis, Gültekin Emre, Gün Zileli, Halim Şafak, Selim Temo, Hasan Öztoprak, Sennur Sezer, Haşmet Zeybek, Tahir Abacı, Kaan Aslanoğlu, Kemal Aydoğan, Mehmet Said Aydın, Nevzat Çelik, Nilay Özer, Seyyit Nezir, Tamer Gülbek, Utku Özmakas, Vural Bahadır Bayrıl, Zehra İpşiroğlu ilgilerini çeken sloganları başlıklarına taşıyarak yanıtlıyor.

Dergi son bölümünde Gezi’nin bileşenlerine sorduk başlığında bir soruşturma hazırlamış ve Gezi’ye farklı ideolojik kompartımanlardan katılanlar ne için orada olduklarını, ne yapmak istediklerini, politikayla ilgilerini, neye/kime yakın durduklarını yanıtlamış: Hazal Uzuner, Arda Bengü, Aslıhan Korur, Billur K., Burak Ahmet Gayretli, burak Karaman, Eren Edebalı, Erman Kobak, Müslüm Yünsal, Mustafa Uzuner, Oğuzhan Elibol, Ozan Palaz, Zeynep Kaçar. Oktay Emre; okuduğu, önerdiği yeni çıkan Genç isimlere ve özellikle şairlere yer vermeyi şiar edinen dergide şiirleriyle: Ahmet Erhan, Çiğdem Sezer, Sina Akyol, Betül Tarıman, Cihan Oğuz, Mesut Aşkın, Alper Gencer, Didem Gülçin Erdem, Cengiz Kılçer, Selahattin Yolgiden, Cihat Duman, Müslim Çelik, Mustafa Atapay, Faris Arşivlik bir sayı ile okurunu selamlayan Edebiyatta Üç Nokta, #dirensanat diyerek taraf olduğu

6 Ekim 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; cumhuriyet.com.tr