Birgün: Okmeydanı bizim evimiz – Ayça Söylemez

okmeydani-bizim-evimiz-1

Yoksul ve Alevi mahallelerin tarihi faili meçhul katliamlarla doludur.

2 Eylül 1977’de 1 Mayıs Mahallesi’nde gecekondularını yıktırmak istemeyen halka polis ateş açtı, biri çocuk, ikisi bebek 13 kişi öldürüldü. Polisler hakkında hiçbir işlem yapılmadı. Mahalledeki devrimcilere ne yapıldığını biliyorsunuz.

19 Aralık 1978’de Maraş’ta 150 Alevi katledildi. 804 kişiye dava açıldı, 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapisle cezalandırıldı, cezalara indirim uygulandı, tüm cezalar 1991’de ertelendi ve katliamcıların hepsi serbest bırakıldı. Bir numaralı sanık Ökkeş Kenger beraat etti, soyadını Şendiller olarak değiştirdi. O ve diğer bazı sanıklar, vekil seçildiler. Katledilen Alevilerin avukatlığını yapan üç kişi darbe öncesinde öldürüldü. “Failleri meçhul.”

27 Mayıs 1980’de Çorum’da faşistler “kana kan, intikam” diyerek Gün Sazak’ın öldürülmesini protesto ettiler, 1 Temmuz’da saldırmaya başladılar. 5 Temmuz’da “komünistler camiye saldırdı” sözüyle de Alevi mahallelerinde katliam başladı, 25 kişi öldürüldü. Çorum katliamı davası 8 yıl sürdü, sadece iki kişiye 24’er yıl hapis cezası verildi. Diğer tüm sanıklar beraat etti.

(Not: Demirel, “Çorum’u bırak, Fatsa’ya bak” sözünü bu sırada söyledi.)

12 Mart 1995’te Gazi Mahallesi’nde kahvehanelerin taranmasıyla başlayan katliam, 17 Mart’ta 23 kişinin öldürülmesiyle sonuçlandı. Ümraniye’de ölenlerle ilgili hiç dava açılmadı. Gazi Mahallesi’nde halkın üzerine ateş açan polislerden sadece ikisi suçlu bulundu, onların cezaları da ertelendi. 2002’de biten ve iki kez görülen dava, iki polisin çok az ceza almasıyla sonuçlanınca aileler AİHM’e başvurdu. AİHM ihlal kararı verdi ama bu hiçbir şeyi değiştirmedi.

29 Eylül 2013’te Gülsuyu/Gülensu’daki çeteler halka ateş açtı. 21 yaşındaki Hasan Ferit Gedik başından altı kurşunla vuruldu, kaldırıldığı hastanede kimliği belirsiz kişilerce kıyafetleri çalındı. Hâlâ dava açılmadı.

Tarihler farklı, olaylar aynı. Katliamcılar, katliam emrini verenler cezalandırılmadı. “Devlet için kurşun sıkan” korundu. Devrimciler, halkı savunan avukatlar, gerçekleri halka anlatmak isteyen gazeteciler de “faili meçhul” ya da değil, cinayetlerin kurbanı oldu.

Katledilen yoksul halkları ve Alevileri savunanların yok edildiği bir memlekette, devrimcilerin halkı koruma ısrarını anlamak isteyen, şimdi Okmeydanı’na baksın. Çünkü Okmeydanı’na baktığımızda tek gördüğümüz yoksul Alevi mahalleleri değil. Bazılarını yukarıda sıraladığım katliamların ortak tarihimizdeki hatırası var Okmeydanı’nda, Nurtepe’de, Gülsuyu’nda, Küçük Armutlu’da…

Okmeydanına bırakıyorum sözü:

“Güvenli mahallelerde oturanlar bize evimize dönün diyor, bizim evimiz burası. Ve eve girip kapıyı kapattığımızda, kapımızı çalanlar eli silahlı faşistler olacak. O zaman ne yapmamızı tavsiye ederler?”

“Alevilere neden solcuları korudukları, sevdikleri soruluyor. Biz saldırıya uğradığımızda tek yanımızda duran, bizi savunan onlar oldu.”

Ve şimdi kentsel dönüşüm adı altında kentin göbeğindeki yoksulları evlerinden sürme projesi harekete geçerken, kontrgerilla bilindik taktiklerini devreye sokarken, Hasan Ferit’ler mahallenin “soylulaştırma” harekâtı çerçevesinde ortaya salınan uyuşturucu çetelerince öldürülürken, Berkin’lerin cenazelerine bile saldırılırken, eli silahlı/sopalı paramiliterler baskın verirken, sokaklar bir kez daha panzerlerle çiğnenirken, halkın üzerinde ateş açılırken “Gezi ruhu” orada olacak mı, bilmiyoruz. Ama devrimcilerin nerede olacağını biliyoruz.

İşte geldik dayandık, halk hareketinin sınıfsal niteliğine. Şarkılar söyleyip esprili duvar yazıları yazarken her şey güzeldi ama artık gülünemeyecek zamanlara geldiğimizde, halayda değil cenazede buluştuğumuzda, kaçınılmaz noktaya geldiğimizde, yani “zoru” gördüğümüzde, işte asıl şimdi kimin nerede durduğu önemli.
Siz yine hobi olarak pasifizmi savunun, özsavunmayı “provokasyon” diye lanetleyin. Ama n’olur, canı tehlikede olana da “Siz ölün, biz cenazenize geliriz” demeyin.
Biz artık cenaze kaldırmak istemiyoruz.

Ayça Söylemez

18 Mart 2014

Haberin kaynağı için tıklayın; http://birgun.net