BirGün: ‘Gezi’ isminden korkuyorlar!

Haziran ayında Turizm Bakanlığı’nda bir skandal yaşandı. Türk sularında kalma süresi dolduğu için sorun yaşayan ve teknelerine ‘Gezi’ ismini veren Dökmecibaşı ile Güman, sorunu çözmek için Bakanlık’tan “Teknenin ismini değiştirsinler, izni verelim” yanıtını aldı

anlayamazsiniz-1

Gezi Direnişi’nin yaşandığı 2013′ün Haziran ayında, bir tekneye verilmek istenen ‘Gezi’ ismi sebebiyle Turizm Bakanlığı’nda skandal bir ‘ret’ yaşandı. Uzun yıllardır bir ev yerine teknede yaşamayı tercih eden Banu Dökmecibaşı ve Deniz Güman kullandıkları teknelerini, haziran ayında 30 yıllık Kanada bandralı bir tekne ile değiştirdiler. Fakat Türk Kanunları’na göre yabancı bayraklı bir tekne ikinci el olduğu için Türk bayrağı alamıyor ve kanunları izin veren başka bir yabancı ülke bayrağına geçmesi gerekiyor. Banu ve Deniz’de pek çok tekne sahibinin böyle bir durumda yaptığı gibi, tekneyi ABD bayraklı bir hale getiriyor.

Teknenin eski sahibi Kanada’da felç geçirdiği için bu süre içinde Türkiye’ye gelemiyor ve teknenin Türk sularında kalma izni doluyor, yeni sahiplerinin de bu durumdan üzerlerine geçirme işlemi sırasında haberleri oluyor. Bu noktada teknenin eski sahibi de, komisyoncu da, marina da sorumluluk almıyor, yeni sahipler tekneyi 5 yıldır usulsüz bir şekilde Türkiye’de tutuyor gibi gözükmüş oluyor. Bu durumda, Gümrük Bakanlığı ceza ödemeleri gerektiğini söylüyor. Ne tekneyi satın almaya aracılık eden komisyoncular ne de Gümrük memurları kanunları tam olarak bilmedikleri için yapılabileceklere dair çözüm, Banu ve Deniz’in tüm çabalarına rağmen bulunamıyor.

İKİ SEÇENEKLİ ÇÖZÜMSÜZLÜK

Sonuç olarak Türk sularında 5 yıllık kalma süresini dolduran yabancı bayraklı tekne sahiplerine ya gümrük cezasını ödemesi ya da Turizm Bakanlığı’na istenen evraklarla başvurulup, 5 yıl daha Türk sularında kalma izni istemeleri seçenekleri sunuluyor. Teknenin yeni sahipleri de ortada kendilerine yapılmış bir haksızlık olduğu gerekçesini göz önünde bulundurarak Turizm Bakanlığı’na başvurma yolunu tercih ediyorlar.

BAKANLIK ÇOK KİBAR AMA…

Konu Bakanlığa intikal ettiğinde, teknenin yeni sahipleri Bakanlığın önce çok ilgili ve özenli davrandıklarını gözlemliyor. Oradaki ilk ağızdan aldıkları cevap da muhtemelen bekledikleri iznin çıkacağı ve gereksiz cezaları ödemekten kurtulacakları yönünde oluyor. Dosyayı takip ederlerken ilk onay imzalarının atıldığını ve konunun son imzalara kaldığını öğreniyorlar. Fakat son imzanın gelmesi 2 ay gecikiyor. Bakanlığa tekrar sordukları zaman ise net cevap alamıyorlar.

‘İSİM DEĞİŞSİN, İMZAYI ATALIM’

Son onayın gelmesi 2 ayı da geçtikten sonra, bakanlıktaki bir kaynak aracılığıyla ve ‘kayıtdışı’ tutulması şartıyla, asıl yanıtı öğreniyorlar. Yanıta göre teknenin isminin ‘Gezi’ olması üst kadroyu rahatsız ediyor ve “İsmini değiştirsinler biz de izni verelim” cevabınının konuşulduğunu öğreniyorlar.

KANUNLARI BİLMEYEN MEMURLAR

‘Gezi’ ismini değiştirmek istemeyen sahipleri, tekrar Gümrük Bakanlığı’na başvurup, çözmeleri gereken gümrük cezası sorunun aslını öğreniyorlar. Teknenin 5 yıllık izninin dolması henüz 3 ayı geçmediği için kanunların 241. maddesinin işleyeceği, yani 1 ay için 56 TL ceza ödemelerinin yeterli olacağı ortaya çıkıyor. Bu ceza, evraklarının 2 buçuk ay boyunca boş yere Turizm Bakanlığı’nda bekletilmesi sonucunda ise 350 TL’ye çıkıyor.

BAKANLIK’TAN ‘GECİKTİNİZ’ REDDİ

Yasal olarak sorunu kalmadığı için Turizm Bakanlığı’nın izni gerekmiyor. Birkaç hafta sonra ise Turizm Bakanlığı tarafından dosyalarının 5 yıllık süreyi doldurduktan sonra başvurdukları gerekçesiyle reddedildiğine dair bir mektup alıyorlar.Bu durumda Turizm Bakanlığı esas ret gerekçesini açıklamayıp, böylece ‘Gezi’ isminden vazgeçilmesi yönünde bürokratik bir baskı uygulamış oluyor.

Seçil Türkkan
2 Mart 2014
Haberin kaynağı için tıklayınız; birgun.net