TRT Genel Müdürlüğü, Gezi eylemlerine sosyal medyada yazdıklarıyla destek veren 15 çalışanına açtığı soruşturmaya ilişkin bir açıklama yaptı. Açıklamada; Gezi Parkı eylemleri sırasında çok sayıda TRT çalışanının sosyal medya aracılığıyla görüşlerini aktardığı ancak bunun ‘suç’ olduğu provokasyona yol açtığı iddia edildi. Yargılama sonuçlanmadan yapılan açıklamada, “TRT, fikrini açıklayanı değil fikri açıklama adı altında suç işleyen 15 personeline soruşturma açmıştır” ifadesi dikkat çekti. Meslek örgütleri temsilcileri TRT’nin bu uygulamasına tepki gösterdi.
Yüksek Disiplin Kurulu ve Teftiş Kurulu, soruşturmalarının devam ettiği söylemesine karşın, ‘hüküm’ veren açıklamada, “Soruşturma konusu olan personelimizin sosyal medyada yazdıkları hakaret, provokasyon ve şiddet içermektedir. Sosyal medyada yazılanları, kendi basın kuruluşunda yayınlayabilecek yayıncı varsa biz soruşturma gerekçemizi bir kez daha sorgulayalım” ifadeleri yer aldı.
‘ÖZEL YAŞAMA MÜDAHALE’
Konuyu BirGün’e değerlendiren meslek örgütleri, TRT’nin tavrının, AKP’nin Gezi direnişinden duyduğu rahatsızlığın bir ürünü olduğunu vurguladı. TRT çalışanlarına açılan soruşturmanın ve yapılan muamelenin kabul edilemez olduğunu söyleyen kurum temsilcileri, TRT’nin zulmüne uğrayan arkadaşlarının yanlarında olacaklarının altını çizdi.
Çağdaş Gazeteciler Başkanı (ÇGD) Ahmet Abakay yaptığı değerlendirmede, “Buna benzer her gelişmede AKP iktidarının Gezi Direnişinden ne kadar rahatsız olduğunu anlıyoruz” dedi. Ortada bir suç olmadığını, asıl suçun özel yaşamın kamuoyuyla paylaşılması olduğunu belirten Abakay sözlerine şöyle devam etti: “Gezi, iktidara karşı direnme hakkının kullanılmasıydı. Bundan rahatsız oldular. Bu rahatsızlıklarını önce polis terörü ile ifade ettiler. Yetmedi şimdi de sosyal medyada Maccarthy’ciliğe soyundular. Meslektaşlarımız sosyal medyadaki hesaplarından Gezi direnişine dair fikirlerini açıladı. Destek olduklarını söylediler. Bunda kimse bir suç bulamaz. Ama asıl suç nedir biliyor musunuz? Bu özel yazışmaları alıp kamuoyu ile paylaşmak bunu soruşturma konusu yapmak. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Bu özel yaşama müdahaledir, fikir özgürlüğünü kısıtlamadır. TRT Genel Müdürü ve yetkililer suç işliyor.”
‘HARÇLIĞI HAK ETTİLER’
Haber Sen MYK Üyesi Korhan Rüzgar ise TRT’nin yargısız infaz yaptığını, kendisini yargıç yerine koyduğunu söyledi. “Kurallara uymaktan dem vuranlar önce Anayasa ve TRT yasasındaki özerkliğe ve tarafsızlığa uymalıdır” diyen Rüzgar, TRT’nin Başbakan’dan bayram harçlığını hakettiğini dile getirdi. Rüzgar meslektaşlarının sonuna kadar arkalarında olacaklarını da sözlerine ekledi.
‘TRT ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLIYOR’
TRT’nin ‘hukuk skandalını’ BirGün’e değerlendiren bir başka isim olan Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ercan İpekçi ise, medyanın mesleki ilkelere uygun bir şekilde haber yapmak yerine, kendi çalışanlarının özgürlüğünü kısıtladığını söyledi. TRT’nin, kendi çalışanlarına açtığı soruşturmanın ve verdiği ‘suç’ hükmünün kabul edilemez olduğunu vurgulayan İpekçi sözlerini şöyle noktaladı: “Bu yayın kuruluşları özgürlükleri kısıtlamak yerine kendi sansür politikalarını, gözden geçirmelidir. Gazeteciler, kendi düşüncelerini sosyal medya aracılığıyla halka aktararak ifade özgürlüklerini ve haklarını kullanıyor. Soruşturma açılan basın emekçilerine çalıştıkları kurumlar tarafından özel hayatlarına müdahale edilerek kişilik hakları ihlal edildi.”
Yaşar Aydın
17 Ekim 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; birgun.net
