BirGün: Bir TV dizisi tavsiyesi ‘Barlas’ın listesi’ – Ümit Alan

Ahmet Hakan ile Mehmet Barlas arasında yılın belirli dönemlerinde hortlayan polemiğin yeni gündem maddesi “Kenan Evren’in Mehmet Barlas’ı ziyareti” Ahmet Hakan bu ziyareti gündeme getirince, Barlas cephesinden “zamanında sen de bizim eve gelmiştin naber?” çıkışı geldi. Ahmet Hakan, bu iddiayı “gittiğime çok pişmanım” diye cevapladı. Polemik buraya kadar pek tat vermiyordu. Ancak geyik dozajı yüksek futbol programlarında tartışmayı düzeysizleştirme konusunda ayrı bir ihtisas yaptığı anlaşılan Rasim Ozan Kütahyalı, topa girince seyir değişiverdi. Kütahyalı, şimdilerde sabah kuşağında adalet arayışına giren eşi Nagehan Alçı’nın eski bir yazısını hatırlatarak; Mehmet Barlas’ın 12 Eylül’e verdiği desteği, Schindler’in Yahudileri Nazi faşizminden kurtarmak için Nazilerle iyi geçinmesine benzetti. Doğrusu oldukça yaratıcı bir çıkıştı.

Madem böyle bir kahramanlığı var, hazır dönem dizileri revaçtayken yapımcıların kulağına kar suyunu da biz kaçıralım. Şu sıra Barlas’ın 12 Eylül kahramanlıklarını konu alan “Barlas’ın Listesi” diye bir dizi yapılsa tutar bence. Böyle bir diziye ilham olması için bizde bu haftaki Köşe Vuruşu’nda Barlas’ın bu kahramanlıklar için ödediği bedellere bakalım. Zira Evren’in ev ziyareti filan gibi meselelerden daha önemli olan kağıda düşenlerdir.

EY DÜNYA KAMUOYU…

Mehmet Barlas, 12 Eylül sonrası yazdığı yazılardan birinde olur da dışarıdan darbe gibi anlaşılır diye ilk uyarısını şöyle yapmıştı “Ey dünya kamuoyu Türkiye’de devlet vatandaşlarını kurtarmaya çalışıyor.” Barlas herhalde burada dünya kamuoyuna şifreli bir mesaj gönderiyordu.

ŞÜKRANIMIZ SONSUZ

Baştan bunun bir darbe olduğunu anlamamışlar için herhalde 1 yıllık bir süre yeterli olmuştur diye düşünebilirsiniz. Mehmet Barlas’ın 12 Eylül’den 1 yıl sonra yazdığı şu satırlar bunun pek öyle olmadığını gösteriyor: “En yüksek rütbeli komutanından en kıdemsiz erine kadar Türk Silahlı Kuvvetlerine şükranlarımız sonsuzdur. Kendilerine gösterilen geleneksel özene layık olduklarını bir kez daha kanıtlamışlardır.

12 EYLÜL’ÜN BAŞARISI, DEMOKRASİNİN BAŞARISI

Aradan zaman geçtikçe Türk Schnidler’i Barlas’ın 12 Eylül faşizminden kurtaracağı kişi sayısı artmış olmalı ki, teşekkürlerin de dozajı artıyor, bir yazısında “12 Eylül yönetiminin siyasal başarısının sebepleri sayılamayacak kadar çoktur” diyen Barlas, başka bir yazısında “12 Eylül’ün başarısı, demokrasinin başarısı olacaktır.” diyerek ateşi iyice harlıyordu.

YILLAR GEÇTİKÇE ÖVGÜ ARTIYOR

12 Eylül’e karşı yapılan referandumda coşkulu bir “evet”çi olan Barlas, o dönemde 12 Eylül Anayasası’nı kabul eden referandumu, 14 Kasım 1983 tarihli yazısında bakın nasıl savunuyordu: “12 Eylül’ü yapanlar sözlerini tutmuşlardır. 12 Eylül’ü destekleyen halk çoğunluğu da 1982 Anayasa Referandumu’nda olduğu gibi topyekûn sandık başına gitmiş, geçersiz oy kullanmamış ve bir sivil iktidara 6 Kasım günü destek vermiştir. Sosyopolitik olaylarda, ülkelerin şartlarına yakın ölçüde rol alan insanların kişilikleri de önem taşır. Biz, 12 Eylül’ün başarısını demokrasiye bağlarken, bunun içinde Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in ağırlığını da hesaplıyorduk.” Türk Schindler’i Barlas, faturasının iyice ayyuka çıktığı 6. yılında bile 12 Eylül’ü sitayişle anıyor “yangını söndürmek için gelmişti, amacına ulaştı ve şimdi artık yok” gibi cümleler kullanıyordu.

DEVAMI DİZİ ÇEKİLİRSE…

Görüldüğü üzere Mehmet Barlas’ın satır aralarında bir değil, iki değil bayağı bir 12 Eylül övgüsü var. Bu yazılar karşılığında Kütahyalı-Alçı çiftinin iddia ettiği üzere, nasıl bir Schindler Listesi çıkarıldığını, kimlerin kurtarıldığını artık dönem dizisi çekilirse görürüz. Benim asıl merak ettiğim; bugünün zulmünü “Gezi’de sadece 5 kişi” öldü, onun da biri damdan düştü, ötekine araba çarptı” gibi insanlık dışı yorumlarla güzelleyenler, ileride devran döndüğünde nasıl senaryolar yazacaklar? Ömrümüz vefa ederse onu da yaşayıp göreceğiz, umarım yine kayıt düşeceğiz.

Ümit Alan
25 Eylül 2013
Kaynak; birgun.net