LGBTİ örgütleri bu ülkede siyasete eşitlikçi ve de özgür katılımın önündeki engelleri kaldırmak için çaba içinde olacaklar: aday olarak, kampanyalara destek vererek, talep ileterek, seçimleri daha doğrudan izleyerek.
Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği SPoD’un düzenlediği ikinci siyaset okulunun bu defa konusu yerel yönetimler oldu.
LGBTİ bireylerin yerel siyasetle tanışmaları ve yerel siyasetin aktörleri haline gelmelerini amaçlayan bu çalışmaya Antalya, İzmir, Mersin, Adana, Amed, Dersim, Ankara, Eskişehir, Antep’den gelenler ve de İstanbul’daki LGBTİ örgütlerinin katılımı ile bir haftalık yoğun bir eğitim süreci geride bırakıldı.
Eğitimde ilk etapta farklı yerellerden gelen örgütlerin deneyim aktarımları ile birbirlerini tanımaları hedeflendi.
Gezi sürecinden bu yana birçok yerelde başlayan örgütlenmelerin yakaladığı başarıyı burada görmek mümkün. Bu anlamıyla bir kez daha ifade etmekte fayda var, Gezi sürecinin her alanında büyük bir emek ve de çaba ile olan LGBTİ örgütleri süreci örgütlenerek daha yeni bir aşamaya da taşımış oldular. Şu haliyle daha önceki örgütlenme düzeyini katlayan bir durum mevcut. Bu örgütleri yenileri de ekleniyor.
Bu yanıyla da artık bu coğrafyada siyasetin yeni bir dinamiği var. Bir haftalık eğitim sürecinde de birçok defa ifade edildi, LGBTİ grup ve de bireyleri bir yerellere eklemlenerek değil kendi özgüç/örgütlülükleri ile artık siyasetin her aşamasında olacaklar.
Bir haftalık siyaset okulu da bu yaklaşımın ne kadar ciddi bir çaba olduğunu gösterdi. Örgütlerin birbirlerini tanımaları ve deneyim aktarımlarından sonra özellikle yerel yönetimlerde katılımın ne demek olduğu, bunun yöntem ve araçlarının ne olduğuna dair dersler alındı. Yerel yönetimlere dahil olma ise her türlü ayrımcılık dikkate alınarak herkesin eşit bir şekilde katılımı öngörülerek tartışıldı.
Eğitimin üçüncü aşaması ise seçim sürecine aktif olarak dahil olmak üzerine oldu. Bir yandan ilk defa partilerden doğru (BDP, CHP, DHP) meclis üyelikleri için adaylıkların olacağı, diğer yandan ise bir bütün olarak seçim sürecinin aktif bir şekilde içinde olunacağı şeklinde tartışmalar/kararlaşmalar yaşandı.
Bir bütün olarak yerel temsiliyet, doğrudan katılım, kent konseyleri, mahalle komiteleri, belediyelerin bütçelerinin denetlenmesi, bütçeleme süreçlerine katılım geliştirme ve de yerelden doğru taleplerin iletilmesi gibi başlıklar altında yürütülen eğitsel çalışma dün akşam tamamlandı. Katılım gerçekleştiren bütün yapılar bu deneyimleri gittikleri yerellerden kendi örgüt/yapıları ile konuşacak/paylaşacak ve şimdiden yerelden temsiliyet ve de daha aktif siyaset için sürecin birer parçası olacaklar.
Her biçimiyle daha etkin, doğrudan katılımları ile LGBTİ örgütleri bu ülkede siyasete eşitlikçi ve de özgür katılımın önündeki engelleri kaldırmak için çaba içinde olacaklar. Bunu da her biçimde yapacaklar; aday olarak, kampanyalara destek vererek, talep ileterek, seçimleri daha doğrudan izleyerek. Her biçimiyle daha etkili ve de hareketli/coşkulu bir sürecin başladığını şimdiden ifade etmekte fayda var.
Aynen Gezi’de söylendiği gibi: Bu Daha Başlangıç Mücadeleye Devam!
Ercan Jan Aktaş
18 Kasım 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; bianet.org/
