Gurbet ellerde yaşayıp bu günlerde İstanbul’a ya da memleketin herhangi bir yerine gidemeyen ben gibiler, ne olup bittiğini anlamaya ve uluslararası kamuoyunu bilgilendirmeye çalışmaktan başka çare bulamaz oldu.
Gurbet ellerde yaşayıp bu günlerde İstanbul’a ya da memleketin herhangi bir yerine gidemeyen ben gibiler işi gücü bırakıp sosyal medya üzerinden ne olup bittiğini anlamaya ve uluslararası kamuoyunu bilgilendirmeye calışmaktan başka çare bulamaz oldu. “Na-türk” dostlara meseleyi anlatmak için dilimizde tüy biterken en çok duyduğumuz soru “Ölen var mı?” oldu nedense.
“Ölen var mı bilemiyorum, ama söz konusu halkların dirilişi olsa gerek”ten başka ne demek lazım bilemedim. Polis müdahelesinin yalnızca şiddet içeren protesto gösterilerinde mevcut olduğu İtalya gibi bir memleketten bakıldığında (elbette istisnaları mevcut) insanları şaşkına çeviren bu denli yoğunlukta bir polis şiddetinin bizler için “her zamankinden biraz fazla” olması belki de insanın en çok canını sıkan meselelerden biri burada.
İktidarın “cevap verilemezliği” ilkesini benimsemiş devletlülerimizi en çok şaşırtan da sanırım bu kadar “normal” olan bir polis/devlet tepkisine birden bire “cevap verme kararlılığı”yla karşılaşmış olmaları oldu. Bu kararlılık uluslararası kamuoyunda büyük yankı buldu, ve hatta Avrupa genelinde toplumsal hareketler ve politik gruplar arasında büyük umut uyandırdı.
Kendi kıt siyasi muhayyileleri içinde yaptıkları muhasebe sonucu çıkan “apolitik vatandaş eşittir masum vatandaş” ve “politik vatandaş eşittir tükaka” önermesinin tutmamasının şoku içerisinde olsalar gerek, 5 gündür iktidardan çok nadir ses seda çıkar oldu.
“Gündem olmak”la övünen sayın başbakan, söz konusu Gezi Parkı olunca sessiz kalmayı tercih etmesine anlam veremedik doğrusu. Lakin onların tükaka ettikleri sadece İstanbul’da ya da Ankara da değil Türkiye dışında da seslerini çıkarmak konusunda ellerinden geleni yaptılar ve yapmaktalar. İtalya’nın pek çok şehrinde dün itibariyle bir araya gelen protestocular bugün de kaldıkları yerden seslerini duyurmaya devan etme planları yapıyorlar.
İtalya’da 1 Haziran Protestoları
Roma – 15 kadar Öğrenci Büyükelçilik önünde destek eylemi gerçekleştirdiler
Bologna – 50 kadar öğrenci Bologna’nın Piazza del Popolo meydanında toplanarak İstanbul’daki direnişe destek verdi.
Milano – Yaklaşık 100 kişilik bir grup Parco Sempione parkında toplanarak yürüyüşe geçti. Yayımladıkları İtalyanca bildiride İstanbul ve Türkiye’nin diğer şehirlerinde meydana gelen olaylara dair bilgi vererek “Türk demokrasisinin sana ihtiyacı var” sloganıyla uluslararası destek çağrısı yaptılar.
Venedik – Yaklaşık 50 kişilik bir grup Piazza San Marco meydanında toplanarak destek mesajları ilettiler. İtalyan medyasına konuşan öğrenciler, AKP hükumetinin baskıcı politikalarından duydukları rahatsızlıklarını iletti ve “Faşist bir hükumet istemiyoruz” diyerek tepkilerini dile getirdiler.
Floransa – Collettivo Prezzemolo adlı uluslararası öğrenci kolektifi İngilizce olarak yayımladığı bildiriyle Türkiye’deki eylemcilere desteğini iletti. Bildiriden bir kısım şöyle:
“Collettivo Prezzemolo olarak bizler, Avrupa’nın ve dünyanın başka yerlerinde mevcut olduğu gibi, bir grup patronun kârının bekası için, insan öldürmekten çevrenin katline kadar her türlü yolun mübah görüldüğü otoriter hükumet ve sistemler karşısında direnen yoldaşlarımızla dayanışma içinde olduğumuzu ifade etmek isteriz. Neo-liberalizmin şiddet ve baskı yoluyla dayattığı tektipçi yaşam, üretim ve tüketim biçimlerinden arınmış, demokratik olarak inşa edilmiş ve idare edilen mahalle, şehir ve dünya hayallerini paylaşıyoruz.” (SÇ/BK)
Semih Çelik
2 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; bianet.org
