Galatasaray’daki basın açıklamasında BEYDER Başkanı “Esnaf taraf değildir” derken, Beyoğlu esnafı da mağduriyetlerinin sebebi olarak polis şiddetini gösterdi.
Gezi Parkı direnişinin esnafın yaşamına etkisine ilişkin Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEYDER) Başkanı Tarkan Konar ve Beyoğlu esnafı Galatasaray’daydı.
Kaynar, TESKOMB’un esnafın sabrının taştığını belirten bir açıklamasına karşın “kimse esnafı genellemeler yaparak tarafmış gibi lanse edemez. Esnaf taraf değil Türkiye ile bütündür” dedi.
Beyoğlu esnafları ise gerek küresel kriz gerekse masa sandalye yasaklarıyla zaten zor durumda olduklarını belirtti, Gezi direnişi dönemindeki mağduriyetlerinin sebebi olarak da polis şiddetini işaret etti.
Kaynar’ın basın açıklamasından satır başları şu şekilde:
BEYDER Başkanı:
“Tarlabaşı projesi içinde esnaf çıkarımı var mı?
Beyoğlu’nun yok edilen kozmopolit yapısı esnafa mı yaramakta?
Yarın Galataport yapılınca tophanede esnaf kalacak mı?
Yapılan Demirören AVM’nin yuttuğu esnaflardan bilginiz var mı?
Yıkılan emek sineması ile Serkildoryan’a yapılmak istenen AVM esnaf lehine mi?
Topçu kışlası içinde AVM olsaydı esnaf mı yararlanacaktı?
Taksim inşaatı başladığında Gezi Parkı altından zorla çıkartılan onlarca esnafın bugün doğmuş yasal haklarına dair tek kelime ettiniz mi?”
“Gerçek esnafın sopayla işi olmaz”
“Tüm toplumda olduğu gibi esnaf içinde de eylemleri fiziken veya fikren destekleyenler olduğu gibi karşı olanlarda vardır. Ve bu durum gayet normaldir, şiddete başvurulmadıkça olağandır. Gerçek esnafın silahla, palayla, bıçakla, sopayla işi olamaz! Sorunlarını diyalogla çözer.”
Kaynar 29 kurum ve makama esnafın ticari ve ekonomik taleplerini ifade eden mektuplar ilettiklerini ve sadece Beyoğlu Belediyesi’ne gönderilen mektubun “muhatap bulunamadı” denilerek iade edildiğini söyledi.
“Dün buradan esnaf adına söz söyleyenleri Beyoğlu’nda tanıyan bir esnafa bile rastlamadık.”
“Esnaf adına konuşma hakkını kendinde görenler, ÖTV artışlarında, sigara yasası yapılırken, eğlence vergilerinde, mekan mühürlemelerinde, TAPDK mevzuatlarında, sponsorluk yasaklarında, inşaat nedeniyle Taksime ulaşım imkansızlaştırıldığında, alkol yassı yapılırken yıllardır neredeydiniz? Ne oldu da esnaf dostu oldunuz?
“Eğlence ve yeme içme sektörü esnafı bitirilirken izleyenler çıkmış mağduriyetimizin söz edip bizi taraflaştırıp eylemci ve karşıtları diye bölmenin peşinde olanlardır. Bu tuzağa düşmeyeceğiz.
“Esnafa destek ol Türkiye” kampanyasını başlattıklarını söyleyen Kaynar 19 Temmuz’da ikinci yılı dolacak masa sandalye yasağıyla ilgili de Pazar günü etkinlik yapacaklarını söyledi. Kadir Toptaş’ın yasak sonrası düzenleme yapılacağını söylediğini hatırlatan Kaynar “Beyoğlu esnafı haklarını ve sokaktaki masa sandalyesini geri alana kadar mücadele edecek” dedi.
“Palalılar gerçek esnafı temsil etmiyor”
bianet’in konuştuğu esnaflar ise zararlarının nedeni olarak polis şiddetini gösterdi.
Beyoğlu’nda çalışan: “Çocukları şoka girmiş anneler, içeriye atılan gazlar, yaralılar dışında zarar gördüğümüz yok. Tek istediğimiz polisin sert müdahalesini durdurması, insana insan gibi davranması, esnafa da zarar vermeden bir an önce çekilmesi.”
Mustafa Güler: “Eylem sürerken zararımız yok. Polis tazyikli su ve gaz bombası atmaya başlayınca hem fiziki hem ekonomik olarak mağdur oluyoruz.
“Müdahale olmadığı sürece ekonomik olarak çok bir kaybımız yok. Müdahale olduğunda ise bir lira para girmiyor. İnsanlar hesap ödemeden gidiyor, can derdine düşen insandan para talep edemem zaten.
“16 yıldır buradayım, (palayla saldıranlar) o insanları tanımadım. Gerçek esnafı temsil etmiyorlar. Ekonomik olarak ben de zarar gördüm, herkes borçlarını ödeyemeyecek durumda ama kimsenin canına kast edecek eylemde olmayı esnaflıkla bağdaştıramıyorum.”
“Polis araçları gelince caddede insan kalmıyor”
Yalçın Avcı: “20 yıldır esnafım. Son beş yıldır küresel kriz bizi de vurdu, son iki yıldır para kazanmak daha da zor. Esnaf delirmek üzere.
“Gezi olayları iyi de kötü de etkiledi. Polis araçları yürümeye başlayınca caddede insan kalmıyor. Biz taraf değil, esnafız. Sadece işimizi yapmaya çalışıyoruz. Yürüyüşler demokratik hak. Onlara saldıranları tasvip etmiyorum.”
Zeynep Çalışal: “1 Haziran’da tesisimiz önünde vurulan çocukları gördüm, kendim de ayağımdan vuruldum.
“ Şiddet devreye girince aktivist oldum. 41 sene apolitik yaşadım, Gezi direnişçileri beni siyasete çekti, teşekkür ediyorum.
“Meydandaki inşaat nedeniyle bir senedir kazancımız düşmeye başlamıştı. Son bir buçuk ayda 30 kişiyi ağırladık. 30 kişi ile 20 kişiyi doyurup kira ödemek mümkün olmuyor.
“Gezi direnişçilerinin yanındayız. Demokratik bir hareket. Silahsız ve espri ile mücadele verdiler. Silahlansalar yanlarında olmazdık. İktidarın şiddeti kesip barışı sağlamasını istiyoruz.”
Beyza Kural
16 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız;bianet.org
