Bianet: “Başbakan da psikiyatristler gibi insanların taleplerini dinlemeli”

Türkiye Psikiyatri Derneği hükümeti halkın taleplerini dinlemesi için uyardı. İtirazların biber gazı ve tazyikli suyla bastırılamayacağını, hükümetin halka açtığı savaşın yara izlerinin kapanmayacağını belirtti.

rte

Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) hükümeti halkın taleplerini dinlemesi konusunda uyardı.

“Demokrasilerde hükümetler sadece kendisini seçenlerin, destekleyenlerin değil tüm halkın yararını göz önünde tutmak zorundadır. İktidarlar, halklarının kendilerine biat etmesini talep edemez tam tersine halkın taleplerini demokratik yollarla dile getirmesini desteklemekle yükümlüdür.”

TPD hükümetin tavrı sonucunda insanların tazyikli su ve biber gazıyla yaralandığını ve yaralananın sadece insanların bedenleri olmadığını belirtti. Ruhsal yaraların izlerinin beden iyileştikten sonra da insanı etkilediğini hatırlattı.

“Tıpkı en yakınında, en sevdiği annesinden babasından gelen fiziksel şiddetin çocuğun ruh sağlığına açtığı onulmaz yaralar gibi, kendi hükümetinin kendi yöneticilerinin kendi halkına açtığı bu savaşın yara izleri kapanmayacaktır.

“Bugün ülkenin tüm kentlerinden yükselen insanları kör eden, kalp krizi geçirten, öldüren biber gazlarının, insanların kemiklerini unufak eden tazyikli suların yaraladığı şey sadece beden değildir.

“Ve ruhsal yaraların izleri beden iyileştikten sonra bazen ölene kadar bizleri etkiler. Biz psikiyatristler bu yaraları kapatamayacağız, kapatmayacağız.”

Hükümete yanıt

Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve tüm ülkeye yayılan protesto ve eylemleri devletin Türkiye’nin doğusundan batısına birçok farklı alandaki tavrına bir yanıt niteliğinde olduğu da ifade edildi.

“Altı gün önce Taksim Gezi Parkı’ndaki ağaçların alışveriş merkezi yapılması amacıyla kesilmesi ile başlayan ve tüm ülkeye yayılan protesto ve eylemler; insanların devletin kendi yaşama tercihlerine müdahale etmesine, hükümetin kendi politik inançları doğrultusunda tüm toplumun yaşam tarzını düzenleme çabalarına, ülkenin bütün ağaçlarının, derelerinin tepelerinin, hayvanlarının tüm doğa varlığının daha çok ‘kazanç’, daha çok ‘yatırım’ uğruna yok edilmesine ve Türkiye’nin doğusundan batısına silahlarla, insansız hava araçlarıyla, bombalarla, tomalarla, biber gazlarıyla, tazyikli sularla kendi halkına yaptığı zulümlere, verdikleri bir yanıttır.”

TPD’nin vahşi neoliberal politikalardan Uludere’ye, kadınların maruz kaldığı şiddetten dereleri, köyleri yok edilen insanlara dek birçok alanda tüm ruhsal yaraları tedavi etmeye, yaralananlara şifa bulmaya çalıştığı, son yıllarda yaşanan her olumsuz gelişmenin takipçisi olduğu vurgulandı.

Artık hükümetin uyarılmasının zorunlu olduğu belirtildi.

“Hükümet adil şekilde yönetmeyi vaadettiği insanların taleplerini tıpkı biz psikiyatristler gibi dinlemeli, dertlerini anlamaya çalışmalıdır.” (YY)

3 Haziran 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; bianet.org