Başka Haber: Fuad Kavur “Hesabını vermeye hazırız”

İngiliz The Times gazetesinde geçen hafta yayımlanan ticari ilanla, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ‘a hitaben yazılan mektubu imzalayan Türk yapımcı ve yönetmen Fuad Kavur, mektubu kendisinin kaleme almadığını ancak imzalayanları bir araya getirdiğini, ilanın İngiltere’deki Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından toplanan parayla finanse edildiğini söyledi.

fuad kavur

Anadolu Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Kavur, yayımladıkları ilanla amaçlarının, “seçimle gelmiş bir hükümete ve Başbakan’a yönelik bir hücum olmadığını” söyledi. Kavur, “Seçimle gelmiş bir insan, demokrasi olan bir ülkede yine seçimle gider ve bunun başka türlü olması tamamen yanlıştır. Bizim ve benim şahsen istediğim bir eleştiridir ve farkındalık yaratmaktır. Bunun ötesinde hiçbir amacımız yoktur” dedi.

Metni kendisinin kaleme almadığını belirten Kavur, Gezi Parkı olayları sırasında ABD’de bulunduğunu belirterek, New York Times gazetesinde yayımlanan ilanın ardından benzer bir ilanın İngiltere’de de yayımlanabileceğinin aklına geldiğini ve ilk olarak konuyu ” Atatürk ” kitabının yazarı, tarihçi Andrew Mango ile konuştuğunu söyledi.

Mango’nun da olaylara çok üzüldüğünü kendisiyle paylaştığını ifade eden Kavur, şunları kaydetti:

“Andrew’a, böyle bir şey düşündüğümü söyledim ve ‘Böyle bir ilana imza atar mısın’ dedim. O da olanlara çok üzüldüğünü ifade etti ve ‘Bunu yapalım’ dedi. Kabataslak bir şeylere başladık. Sonra 30 kişi aynı yerde oturup, aynı anda yazamadık ama bu, 30 kişinin istişare ederek, konuşarak, ortak olarak çıkardığı bir metindir.”

Metne imza koyan 30 kişiyle iletişim kuranın ve organize edenin kendisi olduğunu söyleyen Fuad Kavur, “Yüzde 90′ı benim şahsi tanıdığım insanlar. Herkesi bir araya getiren ben oldum ama hiç kimseye baskı yapmadım” dedi.

‘FACEBOOK VE TWİTTER’DAN PARA TOPLANDI’

İngiltere’deki Atatürkçü Düşünce Derneği’nin, Twitter ve Facebook gibi sosyal paylaşım siteleri aracılığıyla mektubun ilan olarak yayımlanması için para topladığını anlatan Kavur, “Burada yarım milyon Türk var, bu büyük bir sayı. New York’taki ilanın parası olan 65 bin dolar, 48 saatte toplanmış. Burada iki haftada, çoğu Atatürkçü Düşünce Derneği’nden geldi. Burada ilan 12 bin pound, yani 25 bin dolardı. Fiilen Times’a para veren de onlardır. Benden gitmedi” diye konuştu.

İmza atanlardan ilan için para istenip istenmediğinin sorulması üzerine ise Fuad Kavur, “Yok, hiç. Ayıp zaten. Adama bir taraftan imza ver, bir taraftan da para ver. O biraz fazla gelirdi. Onun için onlardan para istemedik” yanıtını verdi.

‘DÜNYADA KİMSE BİR YAZIYI OKUMADAN İMZALAMAZ’

“İlanın altında ismi bulunanların bilinçsizce metne imza koydukları, birçoğunun Türkiye ‘nin haritadaki yerini bile bilmediği” yönündeki eleştiriler konusunda Kavur, “bunun yanlış bir değerlendirme olduğunu” savundu. İlana imza koyanların, cahil insanlar olmadığını kaydeden Kavur, “Bu dünyada kimse bir yazıya okumadan imza atmaz. Times gazetesi, imzaları görmek istedi ve adamlara teker teker telefon edildi, soruldu. ‘Bunların Türkiye ile alakaları yok, bilmezler’ diye bir mevhum, son derece yanlış bir mevhumdur” diye konuştu.

‘HESABINI VERMEYE HAZIRIZ’

Times gazetesinde yayımlanan ilanda “Nüremberg mitinglerine” gönderme yapılmasıyla ilgili Kavur, “Yapılan mitingler, bana Nüremberg mitinglerini anımsattı. Yanlış yaptıysam, bu benim hatamdır ama benim görüşüm budur. Bence bu hakaret değil hakikattir. ‘Dost acı konuşur’ diye bir sözümüz vardır. Ben gördüğümü, hissettiğim gibi söyledim” ifadelerini kullandı.

Konunun mahkemeye taşınma olasılığıyla ilgili ise Fuad Kavur, “Bu memlekette hakim var, mahkeme var. Eğer böyle bir şey olacaksa, biz bunun hesabını vermeye hazırız” dedi.

“Gezi Parkı olayları olmasaydı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk tarihine iyi veya kötü olumlu bir başbakan olarak geçecekti” ifadelerini kullanan Kavur, “Memleketimiz, Cumhuriyet tarihinde birçok ihtilal gördü. Sayın Başbakanımızın, memleketimizde tekrar bir ihtilal olmamasını temin etmesi ve askeriyeyi bir nevi sadece dış düşmanlara karşı kurulmuş bir kuruluş olarak kabul ettirmesi, büyük bir başarıdır” diye konuştu.

1950 İstanbul doğumlu olan Fuad Kavur, 50 yıldır İngiltere’de yaşıyor. Film, opera yönetmeni ve yapımcısı olan Kavur son olarak “Atatürk” filmi üzerinde çalışıyor. 21 Nisan 2014′te çekimlerine başlanacak filmin yapımcılığını, Bond filmlerinin de yapımcısı olan Anthony Wayne üstleniyor. 12 haftada ve İngilizce çekilecek filmde Atatürk’ü aktör Jack Fox canlandıracak.

mektup

Metin şöyle:

Bay Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Başbakanı
Ankara, Türkiye. Temmuz 2013
Sayın Bay Erdoğan,
Aşağıda imzası olanlar, bu mektubu sizin polis güçlerinizin İstanbul’da Taksim Meydanı ve Gezi Parkı ile Türkiye’nin diğer büyük şehirlerindeki barışçı gösterileri, Türk Tabipler Birliği’nin verilerine göre beş kişinin ölmesi 11 kişinin ayrım göstermeksizin biber gazı kullanımı nedeniyle gözünü kaybetmesi ve 8 binden fazla kişinin yaralanmasına neden olacak biçimde, zalimce bastırmasını en güçlü şekilde kınamak amacıyla yazıyoruz. Ancak, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nın benzersiz bir şiddet kullanımıyla boşaltılmasından sadece günler sonra, tek suçları sizin diktatoryal yönetimine çıkmak olan bu beş ölüye aldırmadan, İstanbul’da Nuremberg Toplanması’nı hatırlatan bir miting düzenlediniz. Sizin hapishanelerinizde Çin ve İran hapishanelerindeki sayının toplamından daha fazla gazeteci var. Buna ek olarak, göstericileri çapulcu, yağmacı, holigan olarak nitelendirdiniz, hatta bu göstericilerin yabancıların yönlendirdiği teröristler olduğunu söylediniz. Oysa gerçekte, bu göstericiler sadece Türkiye’nin kurucusu Kemal Atatürk’ün öngördüğü şekilde laik bir cumhuriyet olarak kalmasını isteyen gençlerdi. Sonuç olarak, bir yandan ülkenizi AB üyesi yapmaya çalışırken, bir yandan Türkiye’nin bir Egemen Devlet olduğunu söyleyerek, AB liderleri tarafından size yönelik tüm eleştirileri reddediyorsunuz. Size 9 Ağustos 1949’da imzalanmış Konvansiyon uyarınca Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin bir üyesi olduğunu, 18 Mayıs 1954’te Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonunu imzaladığını ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin yetkisini tanıdığını saygıyla hatırlatıyoruz. Bunların sonucunda, beş masum gencin ölümüne neden olan emirleriniz, Strasbourg’da bir davaya dayanak teşkil edebilir.
Saygılarımızla…

30 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; baskahaber.org