Başka Haber: Ali İsmail Korkmaz’ın dövüldüğü gece “Adeta öldürmek için vuruyorladı”

Eskişehir’de 2 Haziran 2013 tarihindeki ‘Gezi Parkı’ eylemine destek için katıldığı yürüyüşe katıldığı sırada polisin biber gazlı müdahalesinden kaçarken kimliği belirsiz kişilerce saldırıya uğrayarak beyin kanaması geçiren Anadolu Üniversitesi öğrencisi 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz, tedavi gördüğü Osmangaz Üniversitesi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Ekşi Sözlük yazarı eses taraftari porsuk canavari o gece yaşananları yazmış. Yazarın anlattıkları Korkmaz’ın babasının anlattıklarıyla aynı nitelikte.

ali-ismail-korkmaz

İşte o entry:

yunus emre caddesinde gördüklerimi anlatmaya yüreğim yetmeyecek, küfür etmemek için elimden geleni yapacağım.

bugün bir arkadaşımla buluştuk ve espark’ın önündeki gösterilere katıldık. sloganlarımızı gururla, onurla söyledik. o kadar güzeldi ki her şey anlatmaya kelime yetmez. hepinizi o kadar çok seviyorum ki.

pazartesi günü çalışmamız gerektiğinden saat 23.30 gibi espark’ın önünden ayrıldık, arkadaşımı evine bıraktım tek başına bırakmak olmazdı.

evinin bulunduğu kısım ise yunus emre caddesine çıkan sokaktaydı, sokağın en ucunda, yunus emre caddesinin başında göstericiler ile çevik kuvvet arasında çatışma vardı. belirli aralıklarla çevik kuvvet biber gazı bombalarını fırlatıyor, göstericiler ise belirli kollara dağılıyordu.

ben de cep telefonumla bunları kayıt altına altım, tam iki adet video çektim. ikinci videoyu çektikten hemen sonra toma aracı barikatı dağıttı ve çevik kuvvet saldırıya geçti.

o esnada hemen kaçmaya başladım. yanımda olaylarla alakasız olan bir grup vatandaş ile sivil polis tedirginliği ile ara sokaklardan yürüyerek yunusemre caddesinin ortalarında bulunan dört yol ağzının tam ortasına geldim. o bölgede de çevik kuvvet vardı ve yunusemre caddesinde bulunan akp il binasını koruma altına almıştı.

evime gitmek ve çektiğin videoları internetten paylaşmak için kapalı pazar civarına geldim. yaşlı bir teyzemiz ve zannedersem karı koca bir aile gazdan etkilenmişti, bir müddet sonra ben de o insanlarla birlikte gazdan etkilendim ve kapalı pazar’a çıkan zikzaklı ara sokakta bulunan fırına girdik.

fırının köşesinde eli coplu sivil polisler nöbet tutuyordu, fırın çalışanları da gazdan etkilenmişti.
bir müddet bekledikten sonra gazın etkisi geçmişti ve evime gitmek için tam yol almışken çevik kuvvet saldırıya geçti.

o hengamede herhangi bir zarara uğramamak için fırının köşesine geldim ve olayların yatışmasını bekledim.
eylemciler kaçıştıktan sonra maalesef bir kişi benim bulunduğum sokağa geldi ve bir kişiye, sadece ve sadece bir kişiye polis öldürürcesine saldırdı.

dahası fırının önünde bekleyen bir kaç tane vandal fırından aldığı odunlarla o eylemcinin sırtına, beline, bacaklarına tüm gücüyle vurmaya başladı.

dondum, donakaldım. hiç bir şey yapamadım.

ardından o eli odun tutan goril görünümlü şerefsiz yerde yaralı yatan o eylemci arkadaşın karnına tekmelerini savurmaya başladı.

allahtan arkadaş atik bir davranışla ayaklandı da koşarak hemen oradan uzaklaştı.

sonra eli odunlu o şerefsiz o arkadaşın arkasından sayısız küfürler ederek fırının köşesine gelerek yeni kurbanlarını elini ovuşturarak beklemeye başladı.

bir 15 dakika hiç bir olay, gaz bombası saldırısı sesi duymayınca gitmeye koyuldum derken yine gaz bombası saldırılarına başlandı.

ve göstericiler yine dağıldı, bu sefer iki kişi fırının bulunduğu sokağa girdi.

o an “sakın buraya gelmeyin” diye avazım çıktığı kadar bağırmak istedim ama yapamadım. eğer yapsaydım beni de öldürürcesine döverlerdi.

o sokağa giren iki kişiyi pusuya yatan çevik kuvvet ve odunlu şerefsiz ani bir hareketle kıstırdı.
arkadaki kişi pusuya yatan polisler tarafından hunharca dövüldü.

öndeki gösterici ise o fırının esnafı tarafından ve o odunlu şerefsiz tarafından (tam 5 kişi) yere düşürüldü.
o çocuk tam önümde düştü, tam önümde sayısız tekme yedi.

kafasına, beline, sırtına sayısız darbe aldı. sonra kafasını kaldırıma çarptı ve mecburiyetten bayılma numarası yaptı.

bir kaç dakika sonra ise yerden hafifçe doğruldu, sırtını gördüm mosmordu.

korkudan gidip yardımcı bile olamadım, korktum. yardım etseydim beni de dövebilirlerdi.

o şerefsiz esnaf ve o odunlu piç, yerde yatan çocuğa “daha burada mısın lan orospu çocuğu, siktir git” diyerek hakaret etti. çocuk yerinden kalkarak koşmaya başladı sokağın ucuna doğru.

sokağın ucuna doğru giderken bir de orada pusu kuran sivil polisler tarafından darp edilen gösterici canını zor kurtararak kaçtı.

o fırın, o eli odunlu piç, o gözümün önünde ölümüne dövülen göstericiler, o sokak, vurduklarında çıkan acı sesler.

en beteri ise polislerin, esnafın kaçanların arkasından bakıp iğrenç kahkahalar atmaları.

hepinize yemin ederek söylüyorum, yalanım yok. bütün anlattıklarım daha 1-1,5 saat evvel gözlerimle görmüş olduğum olaylardır.

polis adeta öldürmek için vuruyor. önlem almak için değil.
ha bu arada, fırın çalışanlarından birinin “kurban olun siz bu hükümete orospu çocukları” demesi de cabası.

bu sözlerim ise o arkadaşlara
taşağınıza kurban olunur sizin.
yunus emre caddesindekiler, dikkatli olun. ara sokaklara asla tek başınız girmeyin

ha son olarak, istesem buradan o fırının yerini herkese ifşa ederim.
ama anti tayyipçiler orayı “yıkarlar”
anladın ?

edit: o gösterici kardeşlerime yardım edemedim, içimden bir şeyler koptu gitti. başka kardeşlerimiz o duruma düşmesin diye o fırının yerini harita üzerinden veriyorum. mümkün olduğunda yunus emre caddesindekiler o sokağa girmesin. biraz sonra sivil polisin abluka aldığı bazı yerleri de göstereceğim

http://imageshack.us/…hoto/my-images/837/sssxd.jpg/ ”kanlı” fırın

edit 2: sivillerin beklediği sokaklar aşağıdaki linktedir. bu sokaklar kapalı pazar civarındadır.
http://imageshack.us/…/sakncalsokaklargirmeyin.jpg/

lütfen sabah o sokakları gezin, tek başınıza. yerlerini iyice öğrenin ki herkes öğrensin.

03.06.2013 02:15 ~ 03:12 eses taraftari porsuk canavari

Baba Korkmaz ne demişti?

Ali gazdan kaçarken onların bulunduğu sokağa giriyor. Gaz atan çevik kuvvetlerle eli sopalı grup arasında kalıyor. Oğlumu o kadar vahşice dövüyorlar ki…Sopalarla yapılan saldırıdan sonra dayak yediği yerde bayılıp kalmış. Bir süre sonra kendine gelip doğrulmuş ve eve gitmeye başlamış. Sonra eli sopalı başka kişilerle karşılaşmış ve yine dayak yemiş. Bitap halde bir otobüs durağına gidebilmiş ve orada kendinden geçmiş. Bir süre sonra arkadaşları onu tesadüfen bulmuşlar ve hemen hastaneye götürmüşler.

Hıdır Tok
10 Temmuz 2013
Haberin kaynağı için tıklayınız; baskahaber.org

    This post is also available in: İngilizce