440 gündür tamamı 140 vuruşla reddedilen muhalefetin soru önergeleri – Reha Başoğul

TBMM_Kabuledilmeyen_onergeler_ozet

Türkiye’nin kuşkusuz tarihine damga vuracak olaylarından biri olan 2013-Gezi Parkı olayları, 2002 yılından beri 3 seçim üstüste kazanarak iktidarda olan Ak Parti’ye getirilen eleştiri dozunun da inanılmaz boyutta artmasına neden oldu. Gezi Parkı eylemleri, bir anlamda Eski Türkiye ve Yeni Türkiye olarak bir zihniyet ve gelecek ayrımının dile getirilmesine ve sosyolojik boyutta eylemlerine katılan ağırlıkla gençlerin, annelerin, sanatçıların, akademisyenlerin, eşcinsellerin, sendika ve taraftar gruplarının  temel isteği olan ifade, medya ve birey hak ve özgürlüklerine odaklanıldı. AK Parti iktidarının ise bu zorlu süreçte krizi oldukça kötü yönettiği bir çok iletişim ve siyaset uzmanı tarafından dile getirildi. Diğer yandan AK Parti hükümeti yetkililerinin de , Gezi eylemlerine katılanların da ortak noktası, Türkiye’nin AK Parti iktidarı süresince ilginç bir sorununa parmak basıyordu ve kuşkusuz bu iki tarafın hem fikir olması açısından da ilginçlik arzediyordu: Muhalefet Partilerinin etkin olamaması.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemlerine baktığımızda, Gezi eylemlerinden, 1993 Sivas Olaylarına, Reyhanlı saldırısından Dersim olaylarına, Kürt Sorunundan 12 Eylül Rejimi sorunlarına kadar neredeyse her negatif durumun faili olarak onlarca yıl iktidar olamayan CHP adres gösteriliyordu. Muhalefetin etkin olmaması sorunu, insanların gezi eylemlerinde sesini duyurmak isteğine sebep oldu ve Türkiye’nin bir çok iline yansıyacak şekilde eylemler günler boyunca yapıldı ve bilançosu bakarsak; 4 kişi öldü 60′ı ağır olmak üzere 8 bin kişi yaralandı, 11 kişi gözünü kaybetti, 103 kişi kafa travması geçirdi  ki bu bilançonun sonuçlarından biri olarak aralarında Yaşar Kemal gibi edebiyatçıların, İdil Biret gibi sanatçıların bulunduğu biri ilanla “Kaygılıyız” ilanına, Türkiye Yayıncılar Birliği, Barolar Birliği, Türk Tabipler Birliği gibi kurumlarca hükümetin göstermiş olduğu yaklaşıma dair ağır eleştiri barındıran tepkiler dile getirildi.

Bir yandan Çözüm Süreci olarak adlandırılan AK Parti’nin Kürt sorununa çözüm olarak PKK ile beraber süreci yönetme tercihiyle gündemdeki sıcaklığını koruyan PKK ve Kürt sorunu, diğer yandan medya şirketlerinde kendi yöneticilerinin dahi itiraf ettiği sansür ve otosansür, başka bir yandan hukuk, adalet  sorunları ve Gezi Parkı eylemlerinin başlangıç sembolü olan ağaçların kesilmesi ve çevre katliamları hep sandıkla mecliste temsiliyet verilen muhalefetin, AK Parti iktidarına karşı bir varlık gösterememesinin bir çıktısı ve çaresizliği olarak insanların sokağa çıkarak yine demokratik bir talep olarak “hükümetin istifasını istemesine” sebep olmuştu.

TBMM_TwitterHesabi

Kuşkusuz Gezi eylemleri süresince , medya sansürüyle ve otosansürün bir yansıması ve yönelimi olarak sosyal medya, gerek AK Parti kanadında, gerekse anti-Ak Parti kitlesi olarak adlandıracağımız kitle tarafından aktif bir şekilde kullanıldı. Bir çok haber, sosyal meydadan başlayarak ana akım medyaya yansıdı, bazı “yandaş” olarak tabir edilen medya grupları çoğu haberi sayfalarına taşımazken, sosyal medya hem haberin ilk kaynağı olarak hem de dezenformasyon kaynağı olarak vezir de edildi, rezil de edildi. Hatta Başbakan Erdoğan tarafından sosyal medya “toplumun belası” olarak tanımlandı. Ana akımda ciddi bir şekilde ortaya çıkan sansürün ve otosansürün doğal bir yansıması olarak Türkiye’de sosyal medya sitelerinin trafiğinde patlama yaşanırken, insanların sağlıklı haber kaynağı olarak haber sitelerini,milletvekili sosyal medya hesaplarını ve kurum ve kuruluşlarının sosyal medya hesaplarını referans alması, Gezi eylemlerine derinlik katan Yeni Türkiye’nin tarihteki nice olayına kıyasla  alışılmadık unsurlarından oldu. Kitlelerce takip edilen bu kurum hesaplarından biri de, insanların muhalefetin etkin olmaması sorunundan dolayı sesini sokakta ve sosyal medyada çıkarırken karşısına çıkan TBMM Genel Kurulu twitter hesabıydı. Gezi Eylemleri boyunca herkes bir nevi vatandaş gazeteciliğine soyundu ve  hızlı, sağlıklı ve tepkisini orantısız zeka olarak adlandıracağı yüksek bir entelektüel seviyede dile getirilirke,n TBMM Genel Kurulu da bu orantısız zekadan nasibini alanlardan oldu.

Gezi eylemlerinden önce apolitik olan tanımlanan ve kendilerini de öyle tanımlayan gençler, beyaz yakalılar, kaba bir oran vermek gerekirse neredeyse vandalizmi, ayrımcılığı ve şiddeti kınayan bir profili baz alarak Gezi eylemlerine katılanların %90′ı TBMM Genel Kurulu’ndan ve resmi twitter hesabından haberdar değildi.” Hangi partiler ne önergesi veriyor?”, “Türkiye’nin sorunları nedir?”, “neden çözülemiyor?”, “AK Parti hükümeti bu sorunlara karşı ne tür açıklamalar yapıyor?” gibi bir çok soruya ve soruna dair fikri olmayan gençler TBMM Genel Kurulu hesabını keşfetmesiyle beraber bambaşka bir sorun ortaya çıkardı ve popüler kıldı: Sokağa çıkma sebeplerinden biri olarak gösterilen ve Türkiye’de etkin olmadığı söylenen muhalefet partilerinin uzun yıllar etkin olmayışı algısından, AK Parti iktidarında muhalefet partilerine, meclis çatısı altında demokratik bir yapısallıkla muhalefet yapma imkanı tanımayan bir durum var algısına dönüştü. Zira 2012 Mart’ından beri açık olmasına rağmen, Gezi eylemleri başladığından beri dikkatle takip edilmeye başlanan TBMM Genel Kurulu twitter hesabında, muhalefet partilerinin önergelerinin devamlı olarak reddedildiği, sade vatandaşın dikkatini çekti, geniş bir kesimde bu konuda farkındalık oluştu ve AK Parti iktidarını demokrasi adına muhalefetin önergelerinin hiçbirini kabul etmeyen bambaşka bir pozisyona düşürdü: Türkiye’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde muhalefet yapmaya ve muhalefeti temsil etmeye AK Parti izin vermiyor.

TBMM_kabuledilmeyen_onerge_ornek

Bu bir diğer anlamda çoğunluğun azınlığına tahakküm etmesine karşı olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın öne sürdüğü savın aksini gösteren bir durum idi. Bir çok köşe yazarı da çoğunlukçuluk değil , çoğulcu demokrasi kavramının ideal demokrasilerde olacağına dair görüş bildirdi. Keza Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi eylemlerine karşı savunma mekanizması olarak“demokrasi sandıktan ibarettir “ ifadesiyle karşılık vermesine karşın, AK Parti kurucularından ve ilk hükümetin başbakanı da olan ve günümüzün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Başbakan Erdoğan’ın ifadesinin aksine “Demokrasi sandıktan ibaret değildir” olarak beyanda bulunması, muhalefete imkan tanıyan ve muhalefetin temsil ettiği kitlelerin sesini Meclis çatısı altında araştırma önergeleri altında desteklenip desteklenmediği sorusunun incelenmesini tüm partilerin nazarında gündeme getirdi.

mizah_TBMM_chpvb

Muhalefet Partilerinin önergesinin istinasız reddedilmesi üzerine açılan mizah amaçlı sahte TBMM hesabı

MUHALEFETİN ETKİN OLAMAMASI MI MUHALEFETE İZİN VERMEYEN İKTİDAR MI?

“İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun
Özdemir Asaf – Adalet adlı şiirinden

28 Mart 2012- 18 Haziran 2013 tarihleri arasında geçen 440 gün boyunca  TBMM Genel Kurulu twitter hesabından atılan 3223 tweet’i  incelediğimizde Türkiye’deki muhalefete verilen imkanlar ve etkinlik rolünü gözler önüne seren ilginç bir tablo ortaya çıktı. Muhalefetin ne kadar etkin olduğuna ilişkin muhalefet partileri ekseninden bakarak  TBMM Genel Kurulu twitter hesabını incelediğimizde çıkan tablonun analizine aşağıda yer verildi.

Bu süre zarfında ve resmi twitter hesabındaki veriler baz alındığında, TBMM’de bulunan tüm partilerin verdiği soru önergeleri itibariyle; AK Parti’nin verdiği 50 soru önergesinin hepsi kabul olurken, muhalefet partilerinin verdiği toplam 216 soru önergesinin tamamı reddedildiği ortaya çıktı.

TBMM_muhalefetpartilerininkabuledilmeyenonergeanalizi

440 gün boyunca verilen partilerce soru önergelerinin kabul ve red sayıları dağılımı

AK Parti’nin meclisten geçirdiği 2B, Orman Yasası, Petrol Yasası gibi kanun tasarılarına odaklanmadan sadece muhalefet partileri açısından baktığımız bu analizde, CHP 103 soru önergesiyle en çok soru önergesi veren muhalefet partisi konumundayken, ardından MHP 59, BDP ise 54 soru önergesi ile geldi ve toplam 216 olaran soru önergelerinin tamamı meclisteki baskın milletveki çoğunluğuna sahip AK Parti etkisiyle reddedildi.

TBMM_gensoru

MUHALEFET PARTİLERİNCE HAKKINDA GENSORU VERİLEN AK Parti YÖNETİCİLERİ ve TAMAMI REDDEDİLEN GENSORULARIN VERİLİŞ NEDENLERİ

Muhalefet Partilerinin verdiği ve tamamının reddedildiği soru önergelerinin içeriğine baktığımızda ise, Gezi eylemleri ve öncesindeki bir çok soruna ilişkin tepkilerin karşılığı olduğuna dair bir sonuç ortaya çıkıyor. Gezi Parkı eylemleri için Avrupa Parlementosu, Uluslararası Af Örgütü, ABD Senatosu, Birleşmiş Milletler gibi kurumlarca da oldukça ağır eleştirilerin AK Parti kanadına yönelmesine sebep olan ve Türk Tabipler Birliği, Türk Toraks Derneği gibi kurumlarca kimyasal silah olarak dahi görülen biber gazının insanlar üzerinde kullanımına ilişkin araştırma önergesi veya polisin eylemciler üzerinde Başbakan’ın da resmi ağız olarak kabul ettiği ama hiç bir istifaya sahne olmayan orantısız şiddetin araştırılması CHP tarafından meclise sunulmuştu ve reddedilmişti.

Bunun dışında 55 vatandaşımızın ölmesine neden olan Reyhanlı olaylarındada nedenlerine dair araştırma önerisi MHP tarafından meclise sunulmuş ve reddedilmişti. Uludere’de ölenler için araştırma önergesi ise hem CHP hem de BDP tarafından meclise sunulmuş ve yine reddedilmişti.

Aşağıda, muhalefet partileri tarafından verilen ve tamamı reddedilen araştırma ve soru önergelerinin listesi bulunmaktadır. Her birinin içeriğine baktığımızda ise, Türkiye’de gezi eylemlerinde baskın talep olarak çıkan demokratik hak ve özgürlükler,nefret suçları, bayramların kutlanmasının engellenmesi, medya özgürlüğü gibi ifade sorunları,  Reyhanlı, Uludere, 1993 Sivas olayları,  Kahramanmaraş olayları gibi tarihin vicdanında bir türlü aklanamayan olaylar,  çiftçi, pamuk üreticisi, ormancılar,Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının, şehit yakınları ve gazilerin, astsubayların, öğretmenlerin, öğrenciler gibi mesleki sorunlar,   nükleer santral, ormanlar,HES’ler, 2 B, Termik santraller gibi çevre sorunları, ibadet yerleri veya laiklikte yaşanan sorunlar gibi dini ibadet özgürlüğü veya istismarı gibi sorular, AK Parti Hakkında yolsuzluk iddialarına ilişkin sorular hep muhalefet partilerince dile getirilmiş, meclise halkın bir temsiliyeti göreviyle sunulmuş ama milletvekili çoğunluğunu elde tutan AK Parti sayesinde reddedilmişti.

Bu durum beni tekrar, ömrü boyunca hangi parti iktidar olursa olsun ona muhalefet olmayı şiar edinmiş biri olarak, başta sorduğumuz soruyu yüzeye çıkarmaya itti. Zira muhalefet toplumda karşılığı olan sorunlara eğilmiş ve Meclis gibi bir çatı altında sunmuş, kısacası görevlerini yapmış ancak AK Parti iktidarının çoğunluğu sağladığı meclis çatısı altında bu önergeler reddedilmişti. Bu nedenten ötürü de Türkiye’de sandıkla gelenler itibariyle, muhalefet etkin değil mi yoksa dinamikleri, ülkenin Başbakan’ı tarafından demokrasiden ibaret görülen iki seçim sandığının, arasında kalmış ve ülkenin Cumhurbaşkanı arasında demokrasinin bir parçası olarak görülen zaman zarfında, AK Parti iktidarınca tıkanma noktasına mı itildi sorusunun cevabı da büyük bir ölçüde ikinciden yana verilmiş oluyor. 440 gün haricinde de 11 yıllık AK Parti iktidarında verilerini elde edemediğimiz o yıllarda hangi içerikle ne kadar önerge reddedildi? sorusu da gündeme geliyor ve merak uyandırıyor. Kuşkusuz 440 gün süresince, eğer sayısı tatmin edici boyutta her bir  muhalefet partisi  önergesinin kabul olduğu görülseydi, muhalefetin etkisizliği ve pasifliği gündeme gelirdi ancak bir tane bile muhalefet partisi önergesi TBMM çatısı altında kabul görmemişse, TBMM’de ve dolayısyla Türkiye’de demokrasi var mı sormak, çoğunlukçu değil çoğulcu demokrasi için seçim barajının kalkmasını talep etmek ve#direnMuhalefet, #direnDemokrasi ve #direnTBMM demek gerekiyor ve Ivan Krastev’in aşağıda izleyebileceğiniz TED sunumunda sorduğu gibi “Demokrasi Kurtulabilecek mi?” sorusunun cevabını ülkesini seven ve vergi mükellefi olan her bir sorumlu vatandaş olarak ivedi aramak gerekiyor.

TBMM Genel Kurulu Twitter hesabı verileri itibariyle
440 gün boyunca Türkiye’deki Muhalefet Partilerinin TBMM’de tamamı reddedilen önergelerin içeriği
:

CHP_ReddedilenOnergeler

MHP_ReddedilenOnergeler

BDP_ReddedilenOnergeler

Reha Başoğul
3 Temmuz 2013
Kaynak; rehabasogul.com